Translation of "çıkalım" in English

0.016 sec.

Examples of using "çıkalım" in a sentence and their english translations:

Buradan çıkalım.

Let's get out of here.

Boston'dan çıkalım.

Let's get out of Boston.

Dışarı çıkalım.

- Let's step outside.
- Let's go outside.

Hadi çıkalım.

Let's quit.

Çıkabiliyorken çıkalım.

Let's get out while we can.

Güverteye çıkalım.

Let's go up on deck.

Yürüyüşe çıkalım.

- Let's take a walk.
- Let's go for a walk.

Balkona çıkalım.

Let's go out on the balcony.

Sundurmaya çıkalım.

Let's go out on the porch.

öğretmenlerimize sahip çıkalım

let's take care of our teachers

Yürüyüşe çıkalım mı?

Shall we go out for a walk?

Hadi dışarı çıkalım

Come on. Let's get out of here.

Sadece buradan çıkalım.

Let's just get out of here.

Şimdi buradan çıkalım.

Let's get out of here now.

Arabayla gezintiye çıkalım.

Let's go for a drive.

Hadi yola çıkalım.

Let's be on our way.

Hadi dışarı çıkalım.

Let's go out.

Hâlâ çıkabiliyorken, çıkalım.

Let's get out while we still can.

Dışarı çıkalım mı?

Shall we go out?

Yelkenliyle gezintiye çıkalım.

Let's go for a sail.

Hadi, yoldan çıkalım.

Come on, let's get out of the way.

Hadi, yürüyüşe çıkalım.

Come on, let's take a walk.

Pekala, buradan çıkalım.

All right, let's get out of here.

Buradan çabuk çıkalım.

Let's get out of here fast.

Arka kapıdan çıkalım.

Let's go out the back door.

Çıkabiliyorken buradan çıkalım.

Let's get out of here while we can.

Şimdi, dışarı çıkalım.

Now, let's go outside.

Hey, buradan çıkalım.

Hey, let's get out of here.

Bu yerden çıkalım.

Let's get out of this place.

Çıkalım ve eğlenelim.

Let's go out and enjoy ourselves.

Dışarıya verandaya çıkalım.

Let's go out on the veranda.

Yarın yürüyüşe çıkalım.

Let's go hiking tomorrow.

Akşam yemeğine çıkalım.

Let's go out for dinner.

Haydi yürüyüşe çıkalım.

Come on, let's go for a walk.

Lütfen çocuklarımıza sahip çıkalım

please let's take care of our children

Yediğimize göre haydi çıkalım.

Now that we have eaten, let's go.

İşimi bitirdim. Dışarı çıkalım.

I'm through with my work. Let's go out.

Polis gelmeden buradan çıkalım.

Let's get out of here before the police come.

Yukarı çıkalım ve konuşalım.

Let's go upstairs and talk.

Buradan dışarı çıkalım, Tom.

Let's get out of here, Tom.

- Arabadan çıkalım.
- Arabadan inelim.

Let's get out of the car.

Hadi üst kata çıkalım.

Let's go upstairs.

Bu gece dışarı çıkalım.

- Let's go out tonight?
- Let's go out tonight.

Hâlâ çıkabiliyorken buradan çıkalım.

Let's get out of here while we still can.

Bu gece biriyle çıkalım.

Let's go on a date tonight.

Dışarı çıkalım! Yağmur yağmıyor.

Let's go out! It's not raining.

Dışarı çıkalım ve oynayalım.

Let's go outside and play.

Dondurma için dışarı çıkalım.

Let's go out for ice cream.

Avustralya'ya bir yolculuğa çıkalım.

Let's take a trip to Australia.

Bir süreliğine dışarı çıkalım.

Let's go out for a while.

Parkta bir yürüyüşe çıkalım.

Let's go for a walk in the park.

Yağmur yağmazsa dışarı çıkalım.

Let's go out unless it rains.

Bu oyun alanından çıkalım.

Let's get out of this playground.

Yağmur durduğunda, yürüyüşe çıkalım.

- When it stops raining, let's go for a walk.
- Let's go for a walk after it stops raining.

Sabah erken çıkalım, tamam mı?

Let's leave early in the morning, OK?

O, geri döner dönmez çıkalım.

Let's leave as soon as he gets back.

Dışarı çıkalım ve yemek yiyelim.

Let's go outside and eat.

Dışarı çıkalım ve yıldızlara bakalım.

Let's go outside and look at the stars.

Bir içki için dışarı çıkalım.

Let's go out for a drink.

Birkaç günlük bir tatile çıkalım.

Let's take a short break.

Yemek yemek için dışarı çıkalım.

- Let's go out to eat.
- Let's go out and eat.

Reddetme ve şimdiden dışarı çıkalım.

Throw something on and let's go outside already.

İşten sonra içmeye çıkalım mı?

How about going out for a drink after work?

Çok geç olmadan buradan çıkalım.

Let's get out of here before it's too late.

Dışarı çıkalım ve karda oynayalım!

- Let's go outside and play in the snow!
- Let's go outside and play in the snow.

Zaman geçirmek için yürüyüşe çıkalım.

Let's take a walk to kill some time.

Nehir boyunca bir yürüyüşe çıkalım.

Let's take a walk along the river.

Dışarı çıkalım ve güneşte oturalım.

Let's go outside and sit in the sun.

Dışarıya çıkalım ve bahçede oturalım.

Let's go outside and sit in the garden.

Polisler buraya gelmeden buradan çıkalım.

Let's get out of here before the cops get here.

Öğretmen, şimdi yola çıkalım, dedi.

The teacher said: "Let's set off right now."

Hava sıcak olmadan dışarı çıkalım.

Let's go out before it gets hot.

Bir gece yarısı yüzmesine çıkalım.

Let's go for a midnight swim.

Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkalım.

Let's step out for a short walk.

Tom bizi görmeden önce buradan çıkalım.

Let's get out of here before Tom sees us.

Buradan elimizden geldiği kadar çabuk çıkalım.

Let's get out of here as fast as we can.

Dışarı çıkalım ve bir parti verelim.

Let's go out and have a party.

Yarın hava güzel olursa yürüyüşe çıkalım.

If the weather is good tomorrow, let's go on a hike.

Şimdi dışarı çıkalım. Artık yağmur yağmıyor.

Let's go out now. It isn't raining any more.

Biraz temiz hava için dışarıya çıkalım.

Let's go outside for some fresh air.

Çıkalım ve yiyecek bir şeyler alalım.

Let's go out and get something to eat.

Bir akşam gezintisi için dışarı çıkalım.

Let's go out for an evening stroll.

Yarın hava güzel olursa pikniğe çıkalım.

If the weather is good tomorrow, let's have picnic.

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

Make smart decisions, and we'll make it out of here together.

Ayakkabılarınızı giyin. Akşam yemeği için dışarı çıkalım.

Put on your shoes. Let's go out for dinner.

O, "nehir boyunca bir yürüyüşe çıkalım." dedi.

He said, "Let's take a walk along the river."

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.

Bu gece dışarı çıkalım ve biraz eğlenelim.

Let's go out and have some fun tonight.

Bu gece akşam yemeği için dışarı çıkalım.

Let's go out for dinner tonight.

Dışarı çıkalım ve dostlarımızla iyi vakit geçirelim.

Let's go out and have a good time with our friends.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım.

Let's get out for a while to take a walk.

- Yarın gidelim.
- Yarın yola çıkalım.
- Yarın ayrılalım.

Let's leave tomorrow.

Zaman zaman çıkalım ve birlikte akşam yemeği yiyelim.

- Let's go out and eat dinner together from time to time.
- Let's go out and have dinner together every once in a while.

İşten sonra bir şey içmek için dışarı çıkalım.

Let's go out for a drink after work.

Boş yere oturmayalım. Dışarı çıkalım ve bir şey yapalım.

Let's not just sit around. Let's go out and do something.

- Yağmur dinince yürüyüş yapalım.
- Yağmur durduktan sonra yürüyüşe çıkalım.

Let's go for a walk after it stops raining.