Translation of "çıkacağı" in English

Ne çıkacağı hiç belli olmaz.

You never know what you're gonna find. Ooh!

Gerçeğin ortaya çıkacağı neredeyse kesin.

It's nearly certain that the truth will come out.

Mary'nin çıkacağı hususunda hiçbir fikrim yoktu.

- I had no idea Tom would quit.
- I had no idea that Tom would quit.

Bu kısım tutkularınızın öne çıkacağı yer,

This bit is where your passions do come in,

Tom'un yakın zamanda hapishaneden çıkacağı olası değil.

It's unlikely that Tom will get out of prison anytime soon.

Yalnızca bir kişinin galip çıkacağı bir kriter oluşturmaktan kaçındım.

and instead defining the criteria that would qualify a lead.