Translation of "Olduğumuzu" in Dutch

0.008 sec.

Examples of using "Olduğumuzu" in a sentence and their dutch translations:

Nerede olduğumuzu düşünüyorsun?

Waar denk je dat we zijn?

Nerede olduğumuzu bilmiyorum.

Ik weet niet waar we zijn.

Hâlâ güvende olduğumuzu düşünüyorum.

Ik denk nog steeds dat we veilig zijn.

Bizim uzaylılar olduğumuzu düşünelim.

- Laten we doen alsof we buitenaardse wezens zijn.
- Laten we doen alsof we aliens zijn.

Meşgul olduğumuzu onlara bildir.

- Laat hen weten dat we werk te doen hebben.
- Laat hen weten dat we bezig zijn.

Tom nerede olduğumuzu biliyor.

Tom weet waar we zijn.

Ona meşgul olduğumuzu söyle.

Zeg hem dat we bezig zijn.

Güçlü birtakım olduğumuzu düşünüyorum.

Ik denk dat we een sterk team zijn.

- Bizim kuzen olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim kuzen olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Kuzen olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Kuzen olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Bizim amca oğulları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim amca oğulları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Amca oğulları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Amca oğulları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Bizim amca kızları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim amca kızları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Amca kızları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Amca kızları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.

- Niemand weet dat wij neven zijn.
- Niemand weet dat wij nichten zijn.

Çünkü çok tehlikeli olduğumuzu söylüyorlardı.

Ze zeiden dat we erg gevaarlijk waren.

Onlar burada olduğumuzu hiç bilmeyecekler.

Ze zullen nooit weten dat we hier zijn.

Beş yıldır Peru'da olduğumuzu söyledik.

We hebben gezegd dat we vijf jaar in Peru zijn geweest.

Tom'un burada olduğumuzu bildiğini sanmıyorum.

Ik denk niet dat Tom weet dat we hier zijn.

O hâlâ arkadaş olduğumuzu düşünüyor.

Hij denkt nog steeds dat we vrienden zijn.

Tom bizim kim olduğumuzu bilmiyor.

Tom weet niet wie we zijn.

Tom bizim deli olduğumuzu düşünüyor.

Tom denkt dat we gek zijn.

Tom nerede olduğumuzu merak edecek.

Tom zal zich afvragen waar we zijn.

Hazır olduğumuzu onlara söylemeye gideceğim.

- Ik ga aan hen vertellen dat we klaar zijn.
- Ik ga hun vertellen dat we klaar zijn.

Bize nerede olduğumuzu söyleyebilir misin?

Kan je ons vertellen waar we zijn?

Tom, nerede olduğumuzu biliyor musun?

Tom, weet jij waar we zijn?

Bana bizim kim olduğumuzu söyle.

Vertel me wie we zijn.

Umarım kardeş olduğumuzu asla unutmayacağız.

Hopelijk vergeten we nooit dat we broer en zus zijn.

Tom burada olduğumuzu bile bilmiyor.

Tom weet niet eens dat we hier zijn.

Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.

Ik heb niet het gevoel dat we dichter bij het wrak zijn.

Çoğu insandan daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

Ik denk dat we gelukkiger zijn dan de meeste mensen.

Burada olduğumuzu herhangi biri biliyor mu?

- Weet iemand dat we er zijn?
- Weet iemand dat we hier zijn?

Hayatlarımızda fark yaratacak güce sahip olduğumuzu vurgular.

zonder gebruikmaking van een of andere uitwendige kracht.

- Nerede olduğumuzu biliyor musun?
- Neredeyiz, biliyor musun?

Weet je waar we zijn?

Ancak bu, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, ne söylediğimizi

Dat betekent erkennen dat technologie die volgt wie we zijn,

Bizim müşteri olduğumuzu anlayınca, bize çay ikram etmek istedi.

Toen hij begreep dat wij klanten waren, wilde hij ons thee aanbieden.

Ev sahibi mükemmel Rusça konuştu ve bizim rahat olduğumuzu ve iyi bakıldığımızı garanti altına almak için özel bir çaba sarf etti.

De eigenaar sprak fantastisch Russisch en deed speciale moeite om ons op ons gemak te stellen en te garanderen dat we in goede handen waren.