Translation of "Kızları" in Italian

- Kızları seviyorum.
- Kızları severim.

- Mi piacciono le ragazze.
- A me piacciono le ragazze.

Şu kızları tanıyorum.

Conosco quelle ragazze.

Mary kızları sever.

A Mary piacciono le ragazze.

Biz kızları severiz.

- Ci piacciono le ragazze.
- A noi piacciono le ragazze.

Onlar kızları sever.

A loro piacciono le ragazze.

Kızları Tokyo'ya gitti.

Le sue figlie sono andate a Tokyo.

Sami kızları sevdi.

Sami amava le ragazze.

Bu kızları, yüzlerindeki gülümsemeyi

E quando vedi il sorriso sulle facce di queste ragazze,

Anneleri kızları izliyor muydu?

La loro madre stava osservando le ragazze?

Onların ikiz kızları var.

- Hanno figlie gemelle.
- Loro hanno figlie gemelle.

Rus kızları İzlandalıları sever.

Le ragazze russe amano gli islandesi.

- Kızları sever.
- Kızlardan hoşlanır.

- Le piacciono le ragazze.
- A lei piacciono le ragazze.

Onun kızları Tokyo'ya gitti.

Le sue figlie sono andate a Tokyo.

Şu üçü onun kızları.

Loro tre sono le sue figlie.

Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.

Tom è abituato a chiamare le ragazze al telefono.

Onun kızları avukat olmak istiyor.

Sua figlia vuole fare l'avvocato.

Kızları Chelsea, 1980 yılında doğdu.

- La loro figlia Chelsea è nata nel 1980.
- La loro figlia Chelsea nacque nel 1980.

Tom, Mary gibi kızları sevmez.

A Tom non piacciono le ragazze come Mary.

Benim kız arkadaşımın kızları Facebook'a katıldı.

- Le figlie della mia ragazza si sono iscritte a Facebook.
- Le figlie della mia morosa si sono iscritte a Facebook.
- Le figlie della mia fidanzata si sono iscritte a Facebook.

Oğlanlar çok fazla konuşan kızları sevmezler.

Ai ragazzi non piacciono le ragazze che parlano troppo.

Tom çok makyaj yapan kızları sevmiyor.

A Tom non piacciono le ragazze che si truccano molto.

Şu uzun boylu kızları oldukça iyi tanırım.

- Conosco piuttosto bene quelle ragazze alte.
- Io conosco piuttosto bene quelle ragazze alte.

Tom ve Mary'nin bir tane kızları var.

Tom e Mary hanno una figlia.

Tom ve Mary'nin üç tane kızları var.

Tom e Mary hanno tre figlie.

Tom yüksek topuklu ayakkabı giyen kızları sevmez.

A Tom non piacciono le ragazze che indossano dei tacchi alti.

Paris Japon kızları için büyük bir cazibeye sahiptir.

Parigi ha un grande fascino per le ragazze giapponesi.

- Kızları canavarları gördüğünü iddia ediyor.
- Onların kızı canavarları gördüğünü iddia ediyor.

La loro figlia afferma di vedere dei mostri.