Translation of "Akıl" in Dutch

0.021 sec.

Examples of using "Akıl" in a sentence and their dutch translations:

Akıl hastanesine gönderildi.

Ze is naar een psychiatrisch ziekenhuis gestuurd.

Tom'un akıl hocasıyım.

Ik ben Toms mentor.

Fakat yayılacağını akıl edemediler.

maar ze dachten niet dat het zou gebeuren

Akıl süzgecinden fazlaca geçirirsek

Als we het te veel analyseren...

Tom bir akıl hastanesine gönderildi.

Tom werd naar een psychiatrisch ziekenhuis gestuurd.

O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.

Ze belde de psychiater op.

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

Nu was redeneren niet uitgevonden door het Westen.

Yani akıl almaz bir hayat bu.

Een onvoorstelbaar leven.

Tehlikeli bir suçlu, akıl hastanesinden kaçtı.

Er is een gevaarlijke crimineel ontsnapt uit het krankzinnigengesticht.

Neden Tom'u bir akıl hastanesine koydular?

Waarom hebben ze Tom in een gekkenhuis gestopt?

- Onların hepsi kahrolası kaçık.
- Onların hepsi kahrolası akıl hastası.

Ze zijn allemaal compleet gestoord.

- Bir elin nesi var iki elin sesi var.
- Akıl akıldan üstündür.

Twee weten meer dan één.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.