Translation of "Batı" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Batı" in a sentence and their dutch translations:

Fransa Batı Avrupa'dadır.

Frankrijk ligt in West-Europa.

Ben Batı Kıyısındanım.

Ik kom van de westkust.

Fransa, Batı Avrupa'dadır.

Frankrijk ligt in West-Europa.

Peki batı ne tarafta?

Waar is dus het westen?

O batı kültüründen hoşlanır.

Hij houdt van de westerse cultuur.

Şehrin batı kesiminde yaşar.

Hij woont in het westelijk deel van de stad.

Yunanistan Batı uygarlığının beşiğiydi.

Griekenland was de wieg van de westerse beschaving.

Evim caddenin batı tarafında.

Mijn huis staat aan de westelijke kant van de weg.

Bunun yerine Batı uyumayı seçti.

In plaats ervan koos het Westen ervoor om in slaap te vallen.

Batı her şeyi kaybetti mi?

Heeft het Westen alles verloren?

Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen,

Hoewel de westerse dominantie is afgelopen,

Fransa bir Batı Avrupa ülkesidir.

Frankrijk is een West-Europees land.

- Batı Cephesinde yeni bir şey yok.
- Batı Cephesi'nde yeni bir şey yok.

Van het westelijk front geen nieuws.

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

Nu was redeneren niet uitgevonden door het Westen.

Ve Batı değişmedi ve uyum sağlayamadı.

en het Westen vergat bij te sturen en zich aan te passen.

Yani bu bir  doğu-batı hattı.

Dat betekent dat dit... ...de lijn oost-west is.

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

Het was de eerste traumatische ontmoeting in West-Europa met de Vikingen.

Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.

Frankrijk is het grootste land in West-Europa.

Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.

Yukichi Fukuzawa introduceerde westerse ideeën in Japan.

- Japon tatlıları, Batı tatlılarından kalori olarak daha düşüktür.
- Japon tatlıları, Batı tatlılarından daha düşük kalorilidir.

- Japans snoep heeft minder calorieën dan westers snoep.
- Japanse snoep heeft minder calorieën dan westerse snoep.

Suyun çok az olduğu Batı Teksas'ta yaşıyorum.

Ik woon in West Texas, waar water nu al schaars is

Batı uyumayı seçti derken ne demek istiyorum?

Wat bedoel ik als ik zeg dat het Westen ervoor koos om te gaan slapen?

Ama aldığım en büyük hediye Batı eğitimiydi.

Maar het grootste geschenk dat ik kreeg, was dat van westers onderwijs.

Batı mantık yürütmeyi güçlü bir şekilde geliştirdi

ontwikkelde het Westen het krachtig,

2014'te Batı Afrika'da Ebola salgını başladığında,

Toen in 2014 ebola uitbrak in West-Afrika,

Berlin, Doğu ve Batı arasındaki birleşmenin sembolüdür.

Berlijn is een symbool van de eenheid tussen Oost en West.

Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.

De westerse beschaving is dan een paar seconden oud.

Amerika'nın batı kıyısından aşağıya 5.000 kilometrelik göç yolundalar.

...op een migratie van 5000 kilometer langs de Amerikaanse westkust.

Biz Batı Samoa'ya karşı bir boykot için hazırlanacağız.

We zullen ons voorbereiden op een boycot tegen West-Samoa.

Japon şekerlemesi, Batı şekerlemesinden daha az kaloriye sahip.

- Japans snoep heeft minder calorieën dan westers snoep.
- Japanse snoep heeft minder calorieën dan westerse snoep.

Batı Cephesinde, ilk Noel bazı sektörlerde kısa bir ateşkesle,

Batı Sınırında Fransızlar Almanlara karşı ilk büyük saldırıyı başlatır

Op het Westelijke Front lanceren de Fransen hun eerste grote offensief tegen de Duitse lijnen:

2011'de Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa devletlerinde

In 2011 schatte de WHO

Batı Cephesinde Müttefikler, şimdiye kadar savaşın en büyük saldırısı, tasarlanmış

Aan het westelijk front, stellen de geallieerden hun grootste offensief van de oorlog tot nu toe op, ontworpen

Batı Cephesinde, Fransız, İngiliz ve Belçikalı birlikler Almanların tam karşısında,

Aan het westfront, Franse, Britse en Belgische troepen zijn ingegraven tegenover de Duitsers,

1950'ler doğu ve batı arasındaki bir soğuk savaş yoluyla karakterize edilir.

De jaren 1950 worden overheerst door een koude oorlog tussen Oost en West.

İzak her ramazan Batı Şeria'daki küçük bir köye Sami'yi ziyaret etmeye gidiyor.

Elke ramadan bezoekt Yitzhak zijn vriend Sami in een dorpje in de Westelijke Jordaanoever.

Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,

Maar laat je niet ontmoedigen. De wildernis is verraderlijk. Nu dat we weten waar het westen ligt...

- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.

Moslims worden in een ander licht geportretteerd door westerse media.