Translation of "Söz" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Söz" in a sentence and their chinese translations:

Söz veriyorum.

我向你保证。

Söz veriyor musun?

- 你保证吗?
- 你保证?

Sana söz verdim.

我和你保证。

Geleceğime söz veriyorum.

我保证我会来。

Sana söz veriyorum.

我向你保证。

Söz uçar, yazı kalır.

說話就如過眼雲煙,文字卻能流傳千古。

Hiçbir şeye söz veremeyiz.

我们什么都不能承诺。

Tekrar olmayacağına söz veriyorum.

我保證它不會再發生。

Onu yapacağıma söz veriyorum.

我保证我会做的。

Onun isteğinden hiç söz etmedi.

他沒有提到她的請求。

O, Tom'un söz verdiği şey.

那是汤姆承诺的。

Tom'a orada olacağıma söz verdim.

我答应汤姆我会到那里。

Tom tekrar deneyeceğine söz verdi.

湯姆答應再試一次。

Onu yarın yapacağıma söz veriyorum.

我保證明天就做

Çok çalışmak için söz veriyorum.

我保證努力工作。

Bugün geleceğime dair ona söz verdim.

我答应他我今天会来。

Kimseye söylemeyeceğine dair bana söz verdi.

他答應了我不會對任何人說。

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.

他发誓要戒烟。

Bir şey söylemeyeceğime Tom'a söz verdim.

我对汤姆发誓我不会说任何话了。

Sen onlarla ilgilenmek için söz verdin.

你答应过,会照顾他们的。

O, bundan kimseye bahsetmeyeceğine söz verdi.

他承諾不會和任何人說這件事。

O yine yalan söylememeye söz verdi.

他保證不再撒謊。

Tom'a onunla yemek yiyeceğime söz verdim.

我答应汤姆会与他吃饭。

O beni sinemaya götürmeye söz verdi.

他答應要帶我去看電影。

Kardeşime ödevinde yardım edeceğime söz verdim.

我答應了弟弟教他做功課。

O gelmek için söz verdi, ama gelmedi.

他保证过会来却没有来。

Onunla buluşmak için ne zaman söz verdi?

她答应几时见他?

Onu asla tekrar yapmayacağıma kendime söz verdim.

我对自己发誓今后不会再那么做。

Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır.

常言道:言语是银,沉默是金。

Bu yağmurda dışarı çıkmak söz konusu değil.

在雨中走出去是不可能的。

Yapmanı istediğim şeyi yapacağına söz vermeni istiyorum.

我需要你承诺你会照我说的话去做。

Dönmek için söz verdi ve henüz dönmedi.

他答應了會回來,但還是沒有回來。

Tom bana kimseye söylemeyeceğine dair söz verdi.

汤姆答应我不会告诉任何人。

Saat altıda burada olacağına bana söz verdi.

他答應我六點鐘的時候他會在這裡。

O, gelmek için söz verdi, ve gelmedi.

他答應會來,但並沒有。

Seni asla terk etmeyeceğime sana söz veriyorum.

我答應你我永遠不會離開你。

Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil.

根本不可能買到這麼貴的車子。

Saat 6'da burada olmak için söz verdi.

他答应6点钟来。

Söz açılmışken, bugün 8 haziran- karımın doğum günü

話事話,今日係六月八號,我老婆生日。

Nükleer enerji santralleri tehlikelidir, nükleer silahlardan söz edilmemeli.

核电厂具危险性,更不用说核武器了。

Biz bunu asla tekrar yapmayacağımıza sana söz veriyoruz.

我们保证我们不会再做了。

- Konuşma gümüştür ama susma altındır.
- Söz gümüşse sükût altındır.

雄辯如銀,沉默如金。

Ben bir hafta içinde bu video kaseti geri getirmeye söz veriyorum.

我保證在一個星期內把這盤錄影帶還給你。

- Kelimeler konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.

我不知道應該說什麼才好。