Translation of "Bazen" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Bazen" in a sentence and their chinese translations:

Bazen şanslısın.

你有時候真走運。

Bazen kederleniyorum.

我有时会感到伤心。

- Biz bazen onlarla görüşürüz.
- Onlarla bazen görüşürüz.

我們有時會看見他們。

O, bazen tuhaftır.

他有时候很奇怪。

Bazen onu anlayamıyorum.

有时候我不懂他的意思。

Bazen TV izlerim.

我有時看電視。

Bazen onlarla buluşuyoruz.

我們有時會見到他們。

Hayaller bazen gerçekleşirler.

有时候梦想会实现。

Bazen, onu anlamıyorum.

有时我真的不知道他在想什么。

Beni bazen ara.

- 有时间打给我吧。
- 有空打电话给我。

Bazen kuralları çiğniyorum.

我有时候打破规矩。

- Bazen kendimden nefret ediyorum.
- Bazen kendimden nefret ederim.

偶尔我会讨厌我自己。

- Meg bazen Ken'i sıkıyor.
- Meg bazen Ken'in canını sıkar.

梅格有時惹惱肯。

Bazen kafaya takmamak iyidir.

有時可以放輕鬆一下。

O, bazen okula gelmez.

他偶爾逃學。

Bazen hâlâ onu özlüyorum.

有時候,我還是會想起她。

Ben bazen onu anlamıyorum.

有时他让我难以理解。

Bazen beni görmeye gelir.

他有时侯会来看我。

O bazen tv izler.

他有時看電視。

Bazen işimden nefret ediyorum.

有時我很討厭我的工作。

Bazen annemin rüyasını görüyorum.

有時我夢見我的母親。

Biz bazen gölde yüzeriz.

我們偶爾在湖裡游泳。

O sadece bazen olur.

这只是偶发事件。

O, bazen ümidini kaybeder.

他有时候会失去希望。

Bazen tren zamanında gelmez.

有时候火车没能按时到达。

Bazen kendimden nefret ediyorum.

偶尔我会讨厌我自己。

Bazen kendime yardımcı olamıyorum.

有时候我帮不了自己。

Bazen, o çok garip.

他有时候很奇怪。

O bazen bir idiottur.

有时他是白痴。

Bazen Dennis gerçekten deli.

有时候, Dennis真的很疯狂。

Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.

有时候盟军无法避免战争。

Babam bazen yurtdışına gider.

我父親偶爾出國。

Bazen onunla tenis oynarım.

有時我會跟她打網球。

O bazen bunalıma girer.

她偶爾有憂鬱的心情。

Zenginler bazen fakirleri hor görürler.

富人有时会看不起穷人。

Dick bazen okula geç kalır.

迪克有時遲到。

O, bazen beni görmeye gelir.

他有时会来看我。

Sabır bazen en etkili silahtır.

耐心有时候是最有效的武器。

Bazen yalan söylemek daha iyidir.

有时候还是说谎好

Bazen hâlâ onun hakkında düşünüyorum.

有時候,我還是會想起她。

Bazen yetişkinler çocuk gibi davranırlar.

有时候成人表现得像儿童。

Akıllı insanlar bile bazen dalgındır.

就连聪明人有时候也会走神。

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.

有时候外婆比克格勃还危险。

O bazen plaja gitmeyi seviyor.

他喜欢偶尔去海边。

Onlar bazen bize yardım eder.

他們有時幫我們。

Çocuklar bazen sabırdan yoksun olur.

孩子通常没有耐心。

Jane bazen okula kadar koşar.

Jane有時候跑去學校。

- Bu iki bölümün bazen arası açıktır.
- Bu iki bölüm bazen birbiriyle kavgalıdır.

那两个部门有时候意见相左。

İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.

我有时候走路去上班,有时候骑自行车去上班,因为我家离单位很近。

Bazen doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.

是非对错,有时很难分辨。

Bazen bedenlerimizi güneş ışığına maruz bırakmalıyız.

我們閒時應該出外曬曬太陽。

Babam bazen iş için Avustralya'ya gider.

我爸爸有時會去澳洲公幹。

Yalnızken, büyükbabam bazen kendi kendine konuşur.

我祖父一个人的时候,有时会自言自语。

Bazen sabahleyin yalnızca yataktan çıkmak istemem.

我有时早上不想下床。

Kız kardeşim bazen akşam yemeğimizi hazırlar.

我的妹妹有時為我們做晚餐。

Unutma ki hayvanlar bazen insanımsı olabilir.

请勿忘记,动物也有“人模人样”的时候。

Bazen bizim için akşam yemeği yapar.

他有時煮晚飯給我們吃。

Evli kişiler bazen bekar olmayı diler.

已婚的人有時候希望他們是單身,。

O, bazen araba ile işe gider.

他有時開車去上班。

Biraz şans bazen beklenmedik bir başarıya götürür.

一點點的運氣有時會導致意想不到的成功。

Erkek kardeşim bazen bana ev ödevimde yardım eder.

我哥哥有時會教我做功課。

Rüyalar ve gerçeklik arasında seçim yapmak bazen zordur.

梦想和现实有时真的很难取舍。

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmamız gerekir.

有時我們必須回望過去,才能看清前程。

Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu bazen kendin yapmalısın.

如果你想做对一件事,有时候你得亲力亲为。

Bazen, sadece ellerim bir şey yapsın diye sigara içiyorum.

有时我吸烟只是因为要给我手头点事做。

Bazen en zor şey ve en doğru şey aynı şeydir.

有時候,最難走的路,就是最該走的路。

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

露西偶爾拜訪梅。

Ben bir çocuk değilim ama bazen benimle bir çocukmuşum gibi konuşuyorsun.

我不是小孩子,但有时你跟我说话就好像我是小孩子一样。