Translation of "Umarım" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Umarım" in a sentence and their chinese translations:

Umarım kaza geçirmemiştir.

我希望他沒發生意外。

Umarım yarın gelir.

希望他明天會來吧。

Umarım yakında iyileşirsin.

我希望您快就会好起来。

Umarım Tom kaybeder.

我希望湯姆輸。

Umarım partiye gelir.

但愿他能来聚会吧。

Umarım yakında haberlerinizi alırım.

希望早点得到你的消息。

Umarım hayalim gerçek olur.

我希望我的梦想实现。

Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.

希望我們會喜歡我們的中國之旅。

- Umarım irtibatlaşabiliriz.
- Görüşebileceğimizi umuyorum.

希望我們能夠保持聯絡吧。

Umarım bu doğru olandır.

我希望這是對的。

Umarım o beni bekler.

我希望他會等我。

Umarım sınavlarda mezun olurum.

我希望考试能录取。

Umarım Tom'un tahminleri yanlıştır.

我希望汤姆的预测是错的。

"Sence gelecek mi?" "Umarım gelmez."

"你認為他會來嗎?" "我希望不會。"

Umarım her şey iyi gider.

我希望万事如意。

Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.

- 祝你一路平安。
- 祝您一路顺风。
- 祝你一路顺风。

Umarım o benim için bekler.

我希望他會等我。

Umarım Tom yapmasını istediklerimizi yapabilir.

我希望汤姆能做我们让他做的事。

- Umarım ondan hoşlanırsın.
- Ondan hoşlanacağını umuyorum.

希望你會喜歡。

Kısa sürede bana cevap vereceğini umarım.

希望你能尽早回复。

Umarım, güzel bir ilk izlenim bırakırım.

我希望我能留下個好的第一印象。

- Onun olacağını umuyorum.
- Umarım bu olacak.

我希望那會發生。

- İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- Umarım dileklerin gerçekleşecektir.

祝你夢想成真。

Umarım kimse benim dans ettiğimi görmedi.

我希望沒人看見我跳舞。

- İnşallah.
- Umarım.
- Umuyorum.
- Ümit ederim.
- Ümit ediyorum.

我希望如此。

Asker "umarım Noel için yurda döneceğiz", dedi.

士兵说道:“我希望圣诞节时我们能在家里。”

"O da geliyor mu?" "Umarım öyle olur."

“她也会来吗?” “我希望是这样。”

Umarım çok uzun süre beklememize gerek yok.

我希望我们不用等太久。

Tom dün gece eve gelmedi. Umarım iyidir.

昨晚湯姆沒有回家,希望他沒事。

- Tom'un öfkeli olmadığını umuyorum.
- Umarım Tom öfkeli değildir.

我希望湯姆不生氣。

- Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum.
- Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur.

我希望没打扰到你吧?

- Ben herkesin mutlu olduğunu umut ediyorum.
- Umarım herkes mutludur.

我希望大家都开心。

"Açlık Oyunları nedir?" "Bilmiyorum. Umarım aç olan insanlar hakkında değildir."

“ ‘饥饿游戏’ 是什么?” ”我不知道。我希望不是关于很饿的人。“

Teşekkürler, çaba sarf edeceğim, umarım ki seni hayal kırıklığına uğratmam.

谢谢,我会努力的,不要让你失望才好。

Bu akşam çok yemek yiyeceğiz, bu yüzden umarım bir diyette değilsin.

我们今晚会吃很多,所以我希望你没有在节食。

Umarım seni bir daha ki sefere New York'tayken görme şansına sahip olurum.

希望下次我在纽约还可以有机会见到你。