Translation of "Kat" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Kat" in a sentence and their arabic translations:

Kendinden 100 kat ağırlığındaki

تزن 100 مرة من نفسها

Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.

‫بوزن يفوق الفهد بـ7 أمثال،‬ ‫وبصر يفوق بصرنا بـ6 مرات،‬

Risk, yüz kat azaltılmadan önce

ثلث الأطفال لم يبلغوا عامهم الخامس،

Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.

‫أنفها أقوى من كلب الصيد بمرتين،‬

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

‫يمكنها الإطاحة بفريسة أكبر منها بـ10 مرات.‬

Binlerce kat fazla yüreği vardır kadının

المرأة لديها القلب آلاف المرات

Mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık

يغطي الآن المسافة خلال 20 عامًا

Onun evi benimkinden üç kat büyük.

بيته أكبر من بيتي بثلاث مرات.

Krista Suh, Jayna Zweiman ve Kat Coyle

كريستا سوه، وجينا زويمان، وكات كويل

Onu ses hızından üç kat hızlı koşan

دعونا نقارنها بسرعة بطل خارق في مجلات القصص المصورة

Koklama duyusu, tazınınkinden dört kat daha keskin.

‫حاسة شمها أفضل بأربع مرات من كلب الصيد.‬

Koklama duyuları bizimkinden 100 kat daha iyi.

‫حاسة شمها أقوى بـ100 مرة من حاسة شمنا.‬

Binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar

إنها تغطي آلاف الكيلومترات بأقدامها الصغيرة

Benden binlerce kat daha uyanık ve zekiydi.

‫كان يقظًا وأكثر ذكاءً مني بكثير.‬

Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.

- بيتك أكبر من بيتي ثلاث مرات.
- منزلك أكبر من منزلي بثلاث مرات.

O benden üç kat daha fazla kazanır.

انه يكسب ثلاثة أضعاف أكثر مني .

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

‫إن كان هناك دببة في الجوار،‬ ‫فهذا يعني أنه يجب أن نكون في منتهى الحذر!‬

Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.

‫ضوء النجوم أخفت بـ200 مرة من ضوء القمر.‬

O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.

انه يكسب ثلاثة أضعاف أكثر مما افعل انا .

Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.

تستطيع النملة أن ترفع أكثر من خمسين ضعف وزنها.

Her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.

هم من أعادوا بناءه أفضل مائة مرة من ذي قبل.

Küçük bir tarihsel perspektifin çok yol kat ettiğini düşünüyorum.

ولكن أعتقد أيضاً أن الجانب التاريخي يصاحبنا على طول الطريق.

Normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip.

لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي.

üstelik bu hapis cezası üç kat daha uzun oluyor.

وهذا الحكم بالسجن سيكون أطول بثلاث مرات.

Erkekler, kadınların sözünü erkeklerinkine kıyasla iki kat daha fazla keser.

الرجال يقاطعون النساء أكثر بمرتين من مقاطعتهم للرجال الآخرين.

Kürklü foklarla yakından akraba olsalar da onlardan yedi kat büyüktürler.

‫ربما تكون قريبة لفقمات الفراء‬ ‫لكنها أكبر منها بـ7 مرات.‬

Bu ayı, karanlıkta iki kat daha iyi balık tutabildiğini öğrenmiş.

‫تعلّم هذا الدب أنه يمكن لفرص نجاحه‬ ‫في صيد السمك أن تتضاعف في الظلام.‬

Yürüyor dedik mesafe kat ediyor dedik binek hayvanı nereden çıktı?

قلنا المشي ، سيرا على الأقدام ، إلى أين ذهبنا؟

Için de önemlidir. On kat daha uzun bir süre için

المدمجة مهماً لمحاربة الاحتباس كونها تدوم لفترةٍ اطول بعشر

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

القصص لا تنسى أكثر من الحقائق وحدها بقدر 2 إلى 10 مرات.

Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.

‫بصرها الليلي‬ ‫أفضل من بصر الخنازير بـ7 مرات.‬ ‫إنها جاهلة لما يتربص بها من خطر.‬

Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.

‫حتى صغارها عليها قطع تلك الرحلة‬ ‫إن أرادت النجاة ليلًا.‬

Ama zifiri karanlık değil. Dolunayın ışığı Güneş'inkinden 400.000 kat daha sönüktür.

‫لكن ليس تامًا.‬ ‫ضوء القمر في بدره‬ ‫أخفت من ضوء الشمس بـ400 ألف مرة.‬

Yalnız olduğu bilgisini veren insanların oranı iki kat artarak %40'a çıktı.

تضاعفت نسبة من أبلغوا عن شعورهم بالوحدة إلى 40%.

Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.

‫تعمل ذكور الخنازير كحراس قوية‬ ‫لأنها تبلغ ضعفيّ وزنها.‬ ‫لا يستحق الأمر المخاطرة.‬

Dünyanın yüzeyinden herhangi bir insanın kat ettiği en uzak mesafe 850 mil idi.

كانت المسافة الأبعد التي قطعها أي إنسان عن سطح الأرض هي 850 ميلاً.

Iki yüz altmış beş kat daha yüksek olduğu için küresel ısınma üzerindeki etkileri

اعظم بكثير اذ ان طاقة التسخين لغاز الضحك اعلى مئتين وخمسةً

-Bunlar yan yana iki ev mi? -Evet, iki tane. İki katlılar. Üst kat prefabrike.

- هذان منزلان معاً، صحيح؟ - منزل مزدوج، نعم. منزل مزدوج، بأرضيّة واحدة والجزء العلوي.

Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.

‫ضوء البدر أخفت من ضوء الشمس بـ400 ألف مرة.‬ ‫لكنه لا يزال كافيًا للرؤية.‬

- Onun evi benimkinden üç kat büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı kadar büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

بيته أكبر من بيتي بثلاث مرات.