Translation of "100" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "100" in a sentence and their arabic translations:

Ardından 100 kişi daha. 100 kişi daha.

وبعدها مائة آخرين، ثم مائة غيرهم،

100 numaralı adam

الرجل رقم 100

100 kiloton olacaktır.

سيكون 100 كيلوطن.

%100 mahkumiyet oranına sahipti,

كان لديه معدل الإدانة بنسبة 100%

100 yıl önce ABD'de

قبل مائة عام،

Yani 100 yılda değiştirdiği

الذي تغير في 100 سنة

Kendinden 100 kat ağırlığındaki

تزن 100 مرة من نفسها

Günde 100 avro kazanırım.

- أجني مئة يورو في اليوم.
- أَجْنِيْ مِئْةَ يُوْرَو فِيْ اليَوْم.

Bugün 100 dolar harcadım.

صرفت 100 دولار اليوم.

100 diyeceğim, ama emin değilim.

سأفترض أنه كان 100؛ لست متأكدا فعلا الآن.

100 yıla kadar da yaşayabilir.

‫ويمكنها العيش حتى 100 عام.‬

Uzunluğu da maksimum 100 metredir

يبلغ طوله 100 متر كحد أقصى

100 milyon ağaç yok oldu

اختفت 100 مليون شجرة

Yanında sadece 100 yeni vardı.

كان معه مئة ين فقط.

Tek bir travma kurbanlarının %100'ü

100% من ضحايا الصدمة الواحدة

Desteğinizi 100 dolar arttırmayı düşünür müydünüz?

هل تأخذ بعين الاعتبار رفع دعمك إلى 100 دولار؟

Fakat Darwin'in mektubundan 100 yıl sonra,

ولكن بعد 100 عام من خطاب دارون،

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

ب50 أو 100 دورة حول الشمس.

Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.

لم يعتقد أحد أنّنا سنظل نرسل الأقراص لمدة 100 عام.

Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.

‫يمكنه الركض‬ ‫بسرعة تفوق الـ100 كيلومتر في الساعة.‬

100 binlerce hayvan ise can verdi

مات 100 ألف حيوان

Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.

اليوم، نحن نستعمل 100 مليون برميل من النفط كل يوم.

Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.

لكنهم سيشكلون ما نسبته 100% من سكان المستقبل.

Koklama duyuları bizimkinden 100 kat daha iyi.

‫حاسة شمها أقوى بـ100 مرة من حاسة شمنا.‬

Fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor

لكنها جلبت على الأقل 100 كيلومتر

Veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir.

أو قد يكون بكبر مئة كتلة للشمس.

Bu araştırmayı Duke'a gelen 100 hastaya bakarak yaptılar

لكن هذه التجربة أُجريت على 100 مريض، حضروا إلى جامعة ديوك

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

‫تنتشر صرخاته لأكثر من 100 متر‬ ‫في هواء الليل.‬

Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.

‫يمكن لكل أنثى إنجاب أكثر من 100 جرو.‬

100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını

100 ألف نملة تلسعك في نفس الوقت

. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin 100. katında çalışıyorsunuz

متعثر. فانت تعمل في الطابق رقم 100 تحديداً في مركز التجارة

Ama diyelim ki kesinlikle, %100 virüse sahip değilsiniz.

لكن دعنا نفترض أنك بكل تأكيد غير مصاب بالفيروس

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

ولكن عمر الإنسان لا يستمر على الأغلب لأكثر من 100 سنة.

100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.

إن عشت حتى ال100 من عمري، سأكون حيّة في عام 2103.

Her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.

هم من أعادوا بناءه أفضل مائة مرة من ذي قبل.

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

‫يكمن الأمان فوق حافة الجرف بـ100 متر.‬

Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.

‫لكن أقرب مكان لغذائها‬ ‫ربما يبعد أكثر من 100 كيلومتر.‬

Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.

‫في النهاية، بعد نحو مئة يوم،‬ ‫نما الذراع ثانيةً بشكل كامل.‬

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

هذه التقنية تتحكم بها الحكومةُ بنفسها كليّاً.

Bugün, 100 binden fazla kadın bizimle çalışıyor ve 20 milyon

اليوم، يتعامل مع بنكنا أكثر من 100000 امرأة،

Ikinci dönem bir sunum yaptım, Türkçe dersinde, amfide, 100 almıştım

قدمت عرضًا في الفصل الدراسي الثاني، بمحاضرة اللغة التركية، في المدرج، وحصلت

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

‫نعم، هذه المياه تبدو عميقة بما يكفي،‬ ‫ولكن لا يمكنك أن تثق 100 بالمئة.‬

Ondan sonra gelecek olan 100 pramitten onu ayıran kısım ise bu

هذا هو الجزء الذي يفصلها عن 100 تعزية ستأتي بعد ذلك

Zeynep çok şişman. Günde beş öğün yer. Zeynep'in ağırlığı 100 kilogramdır.

زينب سمينة جداً. تاكل خمسة وجبات في اليوم. وزن زينب ١٠٠ كيل.

Hartlepool,whitby ve Scarborough kentlerini topa tutup 100 den fazla sivil öldürürür

قصف هارتلبول، ويتبي وسكاربورو، وقتل أكثر من مائة مدني.

Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının

تحدّثت عن هذا أمام 100 من أصدقائها وزملائها

Ne kadar dayanıklı olduğundan yüzde 100 emin değilim. Ne süredir orada olduğundan da.

‫لست واثقاُ بنسبة 100 بالمئة من متانة الحبل.‬ ‫وكم مضى على وجوده هنا.‬

Belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.

‫تلتقط نحو مئة صدفة وحجر...‬ ‫ثم تطوي أذرعها فوق رأسها الضعيف.‬

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

استمرت الإحتجاجات بالازدياد مما نجم عن 100 قتيل وآلاف الجرحى

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.

‫هذا الحيوان الثدي الضخم الذي يصل طوله‬ ‫إلى متر ونصف ووزنه إلى 100 كلغ قوي جداً‬ ‫وقادر تماماً على التسبب بجروح قاتلة.‬

Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .

والذي شهد تقدم القوات الفرنسية لمسافة 100 ميل تقريبًا عبر الجبال في 8 أيام فقط.

Bu yüzden, Pro V1'den yaklaşık 100 yıl önce standart golf topu "yara topu" olmuştu.

لذلك ، لمدة 100 عام قبل Pro V1 ، كانت كرة الغولف القياسية "كرة جرح".