Translation of "Risk" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Risk" in a sentence and their arabic translations:

risk düşer.

سيقل خطر الإصابة.

Risk almaktan çekinmiyorduk.

لم نمانع في المخاطرة.

risk almada iyi olabilirlerdi.

ولم يُقامروا للحصول على مكافآت كبيرة.

Muhakeme ve risk gerektiriyor.

يتطلبُ الحكمة والمجازفة.

...risk o kadar artıyor.

‫زاد الخطر المحدق بها.‬

Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,

يعد كبار السن من جميع السكان في خطر،

risk faktörleriyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

أو مشاكل مادية أو البطالة.

Plakların oluşumu bir risk etkeni,

وجود هاته الصفائح عامل خطير،

Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.

‫إن لم تجازف لن تربح.‬

risk, yüz kat azaltılmadan önce

ثلث الأطفال لم يبلغوا عامهم الخامس،

Ama adalet almaya değecek bir risk.

لكن الإنصاف يستحق المخاطرة.

Pozitif risk alma tekrarladığında artar mı?

هل بإمكان المخاطرة الإيجابية أن تزيد مع التعرض للتكرار المستمر؟

Başarının yolu risk ve belirsizliklerle döşelidir.

فطريق النجاح محفوف بالمخاطر والشكوك.

Hangi yöne dönsek risk faktörü var:

فنحن نواجه مخاطر حيثما اتجهنا:

Ve daha da önemlisi risk alan kişilerdir.

وأخيرا فهم يتحدون المخاطر بشجاعة.

Ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.

وأننا نعاني من ارتفاع الإصابة بمرض عقلي.

Bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.

أصواتنا مخاطرة مالية كبيرة.

Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.

وتُذكِّرني بأن هذه العملية كان لها الفضل في إكسابي فن خوض المخاطر.

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

تماما كما فعل المستثمرون الرجال.

Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız. Cesur olmanız gerek.

‫إن لم تجازف لن تربح.‬ ‫يجب أن تكون شجاعاً.‬

Aynı zamanda böylesi dikkatsiz bir şekilde risk alabilirler?

وغير مبالين إزاء الكثير من المخاطر، في ذات الوقت؟

Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar.

بالإضافة إلى أن المراهقين لا يخاطرون جميعاً بدرجة واحدة.

Böylece, risk almaya alışmanın korku ve suçluluk gibi

فتوقعت أن التعود على المخاطرة

Ve kumar gibi risk alma davranışlarına ölçüt oluşturabilecek

لقياس مَيْـل سلوكهم للمخاطرة مقارنةً بما عليه الحال في الواقع

Sonuçlar risk almaya alışmanın gerçekten de ergenin duygusal

وقد أظهرت النتائج أن التعود على المخاطرة

Ve toplam risk çoğalmaları nispeten küçük olmasına rağmen,

وبالرغم من أن مخاطر الزيادة قليلة نسبيًا،

Dolayısıyla, hem erkek hem de kadın risk sermayedarlarının

ونظرا لحقيقة أن كلا المستثمرين النساء والرجال

Eğer bir arkadaşınızla yakın mesafeden konuşuyorsunuz risk yükselir.

إذا كنت تتحدث مع صديق من مسافة قريبة، يزداد الخطر،

Her birimizin nasıl davrandığına göre risk azalıp çoğalabilir.

يمكن أن يزيد الخطر أو ينخفض، بحسب تصرفاتنا،

Zor iş kimseyi öldürmedi. Ama risk almak neden?!

لم يقتل العمل الشاق أحدًا. لكن لم المخاطرة؟!

Geçtiğimiz Ocak ayında risk alıp babamı doğum gününde aradım

في يناير الماضي، استغللت الفرصة وهاتفت أبي

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

‫نحتاج لبعض المعونة هنا،‬ ‫لم تكن بالمجازفة التي تستحق.‬

risk almaya devam etmeleri bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.

كلما سَهُل عليهم الاستمرار في المخاطرة

Ki bu da daha çok risk almalarına engel oldu.

بحيث حالَ دونَهم واتخاذ المزيد من المخاطر.

Tüm görünen bu risk alma davranışlarını güdüleyen, kontrol eden

فجميع الوظائف الحيوية والجسدية والنفسية تتغير،

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

في الحقيقة، مريضي المتأزّم بالرّبو يكون بأكثر وضع خطير عندما يكون هادئًا.

Kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,

كعامل خطر رئيسي قابل للتعديل بالنسبة لأمراض القلب،

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

وأمراض القلب، والسكتات الدماغية، والسرطان،

Elon Musk, bunun bir varoluşsal risk olduğu ve toplum olarak

ايلون مسك حذر من انه خطر وجودي

Sanırım burası için yeterli halatım var ama bu bir risk.

‫أعتقد أن لدي حبل كاف هنا،‬ ‫ولكنها مجازفة.‬

Daha çok risk alma eğilimde oldukları artık bir sır değil

يميلون إلى المخاطرة أكثر من الأطفال والبالغين

Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.

‫من الخطورة بمكان‬ ‫أن يتواجد الجميع في مكان واحد.‬

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

وبإمكانك ان تربح 2000 بالمئة من بيع المزورات على الانترنت

- Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
- Bunu yapmak için riskler almak zorundasın.

لفعل ذلك، يجِبُ أن تُخاطر.