Translation of "Gitmeye" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Gitmeye" in a sentence and their arabic translations:

Bara gitmeye hazırlanıyordum.

كما كانت عادتي.

Şimdi gitmeye hazırım.

أنا مستعد للمغادرة الآن.

Gitmeye hazır mısın?

هل إنتهيت؟

Daha yavaş gitmeye çalış.

حاول الذهاب ببطء أكثر.

O sizinle gitmeye isteklidir.

هو متشوق للذهاب معك.

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

قرر أن يسافر إلى الخارج.

Biz onları kırmadan hastaneye gitmeye

للذهاب إلى المستشفى قبل أن نكسرها

Şimdi eve gitmeye hazır mısın?

هل أنت جاهز للذهاب للبيت الآن؟

gitmeye çalışıyorum" diyen bir bayrağı var.

"أنا أحاول الوصول لهذا التقاطع في منهاتن،"

Evde kalmayı dışarı gitmeye tercih eder.

إنها تفضل البقاء في المنزل على الخروج.

Yaya gitmeyi otobüsle gitmeye tercih ederim.

أفضل الذهاب مشيا بدلا من الذهاب بالحافلة.

Fadıl, Dania'yı üniversiteye gitmeye teşvik etti.

شجّع فاضل دانية على الذّهاب إلى الجامعة.

Tom, Mary'nin gitmeye hazır olmadığını söyledi.

قال توم أن ماري ليست مستعدة للذهاب.

- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

بنته متحمسة للذهاب معه إلى أي مكان.

Tamam, o yöne doğru gitmeye devam edeceğiz.

‫حسناً، سنتابع السير.‬ ‫في ذلك الاتجاه.‬

Avrupa'ya gitmek yerine Amerika'ya gitmeye karar verdim.

بدلاً من الذهاب إلى أوروبا, أنا قررت الذهاب إلى أمريكا.

Ancak bununla bitmeyecek, daha kötüye gitmeye devam edecek.

لكنه لن يتوقف عند هذا الحد، بل سيزداد سوءًا.

Gitmeye devam et. Senin solunda bir banka göreceksin.

استمر ، سترى البنك على يسارك.

Bu mezgitleri kuzeye gitmeye ve daha soğuk bölgeleri aramak için

وقد يكون ذلك أحد القوى التي تدفع البلوق للاتجاه شمالًا،

Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.

‫إن قررنا التوجه يميناً،‬ ‫سنجازف بالتعرض للشمس اللاهبة.‬

Bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok

لا حاجة للذهاب إلى الفيزياء للتحقيق في هذه المشكلة