Translation of "Aslan" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Aslan" in a sentence and their arabic translations:

Yani aslan kadar aslan

أسد مثل الأسد

Aslan, gecelerin kralıdır.

‫تتسيّد الأسود الليل.‬

...aslan sürüsünü bastırabilir.

‫يمكنها التفوق على جماعة.‬

Aslan ormanın kralıdır.

الأسد ملك الغابة.

Aslan et yiyor.

يأكل الأسد اللحم.

Aslan, hayvanların kralıdır.

الأسد ملك الحيوانات.

Bir aslan görüyorum.

أرى أسداً.

- Aslan bir hayvandır.
- Aslanlar hayvandırlar.
- Aslan, bir hayvandır.

الأسد حيوان.

Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.

يمكننا أن نرى ذلك، على سبيل المثال، في "الأسد الملك".

Ve aslan da beni gördü,

ورآني الأسد -

şehre inen tilki, aslan ve domuz

الثعلب والأسد والخنازير ينزلون إلى المدينة

Bu sebeple kaçtım ama aslan benden hızlıydı,

بدأت فى الهرب، لكنه كان أسرع مني

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

رأيت أنا و جون أسداً البارحة.

Tek başına bir sırtlanın aslan karşısında şansı yok.

‫ضبع وحيد لا يضاهي أسدًا.‬

"Bu adam bir aslan," dedi Napolyon ilerleyişini izleyerek.

قال نابليون وهو يراقب تقدمه: "هذا الرجل أسد".

Bir aslan sahip olduğu tüm harika yırtıcı becerilerine rağmen

وعلى الرغم من مهارات الافتراس الرائعه التي تمتلكها الأسود

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

‫لبؤة وجماعتها المكونة من 13 فردًا‬ ‫قد خرجت للصيد.‬

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

‫قريبًا، ستخسر اللبؤة الأفضلية‬ ‫التي وفّرتها لها الليالي الظلماء.‬

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

‫يكشف التصوير الحراري خطة مميزة.‬ ‫تفصل اللبؤة نفسها عن الجماعة غير المنظمة.‬

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

‫من السهل ألا ترى اقتراب عدوها منها.‬ ‫قد تكون هذه أفضل فرصة للبؤة.‬