Translation of "Kitap" in Arabic

0.018 sec.

Examples of using "Kitap" in a sentence and their arabic translations:

- Kitap yazıyorum.
- Bir kitap yazıyorum.

أنا أكتب كتاباً.

Kitap nerede?

- أين الكتب؟
- أين الكتاب؟

Kitap burada.

الكتاب هُنَا

Kitap kolay.

- إنّ الكتابَ سهلٌ.
- الكتابُ سهلٌ.

Kitap kırmızıdır.

الكتاب أحمر.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

أحب أن أقرأ الكتب.

- Bir kitap okuyor.
- O kitap okuyor.

هو يقرأ كتاباً.

- Bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okurum.

- أقرأ كتاباً.
- قَرَأْتُ كِتَاباً.

- Ben bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okurum.

أقرأ كتاباً.

- Dün bir kitap aldım.
- Dün kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً بالأمس.

Kitap enteresan mıydı?

هل كان الكتاب شيقاً؟

Kitap ne hakkında?

عن ماذا يتحدث الكتاب؟

Kitap masanın üstündedir.

- الكتاب علي الطاولة.
- الكتاب على المكتب.

Bu kitap Ali'nin.

هذا الكتاب لعلي.

Bu kitap kolaydı.

كان ذاك الكتاب سهلاً.

Bu kitap kırmızıdır.

هذا الكتاب أحمر.

Kitap okumayı severim.

أحب أن أقرأ الكتب.

Bir kitap istiyorum.

أريد كتابًا.

Tom kitap okudu.

توم يقرأ كتاباً

Bu kitap yeni.

هذا الكتاب جديد

Bu kitap küçük.

هذا الكتاب صغير.

Bu kitap eski.

هذا كتاب قديم.

Bu kitap sizinki.

- هذا كتابك.
- هذا الكتاب لك.

Bu kitap kimin?

لمن هذا الكتاب؟

Bir kitap görüyorum.

أرى كتاباً.

O kitap küçüktür.

- الكتاب صغير.
- ذلك الكتاب صغير

Bu kitap benimdir.

هذا الكتاب لي.

- Ben bir kitap istiyorum.
- Bir kitap istiyorum.
- Kitabı istiyorum.

- أريد كتابًا.
- أريد كتابا.

- Dün bir kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً بالأمس.

Bana bir kitap verdiler,

أعطوني كتاباً.

Hiçbir hesap kitap yapmadan.

اخترناهم جميعاً بطريقة عشوائية.

Hangi kitap daha iyidir?

أي كتاب أفضل؟

Günümüzde herkes kitap alabilir.

في أيامنا هذه، بإمكان أي واحد أن يحصل على الكتب.

Ne ilginç bir kitap!

يا له من كتاب شيق!

Bu sana bahsettiğim kitap.

هذا هو الكتاب الذي قلت لك عنه.

Kaç tane kitap okudun?

كم كتاباً قرأت؟

Ben bir kitap okuyacağım.

سأقرأ كتاباً.

Burada bir kitap var.

هناك كتاب هنا.

Şimdi bir kitap okuyorum.

أنا أقرأ كتابًا الآن .

Bir kitap yazmak istiyorum.

أريد أن أكتب كتاباً.

Bu kitap kaç yaşında!

ما أقدم هذا الكتاب!

Aradığın kitap bu mu?

أهذا هو الكتاب الذي تبحث عنه؟

Kitapçıdan birkaç kitap aldım.

اشترىت عدد قليل من الكتب من المكتبة.

Bu iyi bir kitap.

إنه كتاب جيد

Emily bir kitap okudu.

قرأت إيميلي كتاباً.

Kim kitap okumayı sever?

من يحب مطالعة الكتب؟

Bu küçük bir kitap.

- هذا كتاب صغير.
- هذا كتاب صغير

Bu kitap okumaya değmez.

هذا الكتاب لا يستحق أن يُقرأ.

Bu kitap Çinle ilgilidir.

هذا الكتاب يتناول موضوع الصين.

Bu kitap kütüphaneye ait.

هذا الكتاب ملكٌ للمكتبة.

Bu kitap senin mi?

- هل هذا الكتاب لك؟
- أهذا كتابك؟
- هل ذاك الكتاب لك؟

Bu kitap İngiltere'de basıldı.

طبع هذا الكتاب في انجلترا.

Bu kitap ondan eskidir.

هذا الكتاب أقدم من ذاك.

Bu kitap işimi görür.

هذا الكتاب سيفي بالغرض.

Ben üç kitap taşıdım.

حملت ثلاثة كتب.

Bir kitap okumak istiyorum.

أريد كتاباً لأقرأ

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

أحب قراءة الكتب

- Benim odamda bir sürü kitap var.
- Odamda bir sürü kitap var.

هناك الكثير من الكتب في غرفتي.

Nefret hakkında bir kitap yazdım.

كتبت الكتاب عن الكراهية.

Londra'dan bir kitap sipariş ettim.

طلبت كتاباً من لندن.

Herhangi bir kitap iş görür.

أي كتاب سيفي بالغرض.

Ben bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً.

Hayvanlar hakkında bir kitap okuyorum.

إني أقرأ كتاباً عن الحيوانات.

Babam şimdi bir kitap okumuyor.

أبي لا يقرأ كتاباً الآن.

Bu kitap birçok yönden eşsizdir.

هذا الكتاب مميز في نواحي عديدة

Bu kitap hakkındaki izlenimin nedir?

أعطني انطباعك عن هذا الكتاب.

Kitap için ödeme yaptın mı?

هل دفعت ثمن الكتاب؟

Yemek yerken bir kitap okurum.

قرأت كتاباً و أنا آكل.

Onun odasına girdiğimde, kitap okuyordu.

عند دخولي إلى الغرفة كان مستغرقاً في قراءة كتاب.

- Bir kitap okuyorum.
- Kitabı okuyorum.

أقرأ كتاباً.

Bu kitap henüz Fransızcaya çevrilmedi.

لم يُترجم هذا الكتاب إلى الفرنسية بعد.

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

يوجد امرأة تقرأ في المكتبة

Bu, Tom'un en sevdiği kitap.

هذا كتاب توم المفضل.

Bu, okumak için bir kitap.

هذا كتاب للقراءة.

Bu tam okumak istediğim kitap.

هذا هو الكتاب عينه الذي كنت أريد قراءته.

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

هذا الكتاب بيع جيدا في اليابان

Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.

تم تكييف هذا الكتاب للأطفال.

Bu kitap ondan da ilginç.

هذا الكتاب ممتع أكثر من ذاك.

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

اشتريت كتاباً عن الحيوانات.

Okumak için bir kitap istiyorum.

أريد كتاباً لأقرأ

Mümkün olduğunca az kitap okurum.

أقرأ أقل عدد ممكن من الكتب.

- O, kuşlar hakkında bir kitap yazdı.
- O, kuşlarla ilgili bir kitap yazdı.

كتبت كتاباً عن الطيور.

O kişi bir kitap okumaya çalışıyor

ذلك الشخص يحاول قراءة كتاب،

Yaydıkları ışık altında kitap bile okunabilir.

‫يكفي ضوؤه للقراءة عليه.‬

Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.

قال لي والدي، لا تقرأ الكتب في السرير.

Bütün öğrencileri gerçekten kitap okumayı sever.

جميع طلبتها يحبون حقا مطالعة الكتب.

- Bu bir kitap.
- Bu bir kitaptır.

هذا كتاب.

On kitap dışında hiçbir şeyim yok.

ليس عندي إلا عشرة كتب.

Bu kitap benim okumam için kolay.

هذا الكتاب سهل علي قراءته.

O bana iki kitap ödünç verdi.

أعارني كتابَيْن.