Translation of "Onlardan" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Onlardan" in a sentence and their arabic translations:

Onlardan korkmuyorum.

لست خائفا منهم.

Onlardan hangisi seninki?

أيّها لك؟

Tom onlardan biriydi.

توم واحد منهم

- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.

يمكنك اختيار أي واحد منهم.

Hâlâ onlardan derinden kopuktum.

ومع ذلك بقيت مفككة بشكل كبير.

Ve onlardan ne beklendiğini.

وما نتوقعه منهم.

Hala var onlardan görüyorum

لا يزال هناك ما أراه منهم

Onlardan hiçbiri gerçekten olmadı.

لا شيء من هذا حدث.

Neden onlardan sonra gitmedin?

لم لم تلحق بهم؟

onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.

سيتوقع الناس المزيد منهم

onlardan biri olarak kabul edilmiştim.

قبلوني كواحدًا منهم.

Büyük olasılıkla, onlardan önce varacağız.

كيفما حسبتها، سنصل قبلهم.

Ama onlardan üç belirgin ders aldım.

لكني لاحظت ثلاثة دروس مميزة علموني إياها.

onlardan en iyi şekilde yararlanmayı öğrenebiliriz.

سنستطيع أن نتعلم الاستفادة منها بشكل أفضل،

Ama bu ufak kemirgen onlardan değil.

‫لكن ليس هذا القارض الصغير.‬

Onlardan bazıları öğretmen ve bazıları mühendis.

بعضهم مدرّسون ، وبعضهم مهندسون.

Bunun için onlardan nefret etmek istesek de

وبقدر ما نريد أن نبغضهم لذلك.

Fakat onlardan bize göstermelerini söylediğimiz ve istediğimiz

ولكننا نضاعف المشكلة حين نجعلهم مخطئين

Aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır.

لهم قيمة أعلى بقليل من غيرهم.

Yolda yürürken, karşından insanlar geliyor, onlardan birini

وقال: أثناء سيرك بالطريق، يمر أمامك أشخاص، ستصوب

Onlar turistlere yaklaştı ve onlardan para istedi.

تعرضوا طريق السياح و طلبو منهم المال.

Tom onlardan kaç tanesinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilmiyordu.

لم يعرف توم كم واحداَ منهم احتاج الي مساعدة

- Sami Müslümandır ve onlardan herhangi birini yapmaz.
- Sami Müslümandır ve onlardan hiçbirini yapmaz.
- Sami Müslüman, öyle şeyler yapmaz.

سامي مسلم و لا يقوم بأيّ شيء من هذا.

Peki onlardan biriyle göz göze gelecek olursanız ne olacak?

‫لكن ماذا ستفعل إن واجهت فهداً وجهاً لوجه؟‬

Kürklü foklarla yakından akraba olsalar da onlardan yedi kat büyüktürler.

‫ربما تكون قريبة لفقمات الفراء‬ ‫لكنها أكبر منها بـ7 مرات.‬

Bence insanlar onlardan korkmaktansa saygı göstermeli. Onları korumalıyız ve öldürmeye çalışmamalıyız.

‫لا أظن أن الناس يجب أن تخاف منها،‬ ‫لكن علينا أن نحترمها.‬ ‫علينا حمايتها وليس محاولة قتلها.‬