Translation of "Onlardan" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Onlardan" in a sentence and their polish translations:

Onlardan kurtulacağım.

Pozbędę się ich.

Onlardan kurtul.

Pozbądź się ich.

Onlardan hiçbirini sevmiyorum.

Nie lubię nikogo z nich.

Onlardan ikisi boğuldu.

Dwóch z nich utonęło.

Onlardan çok var.

Jest ich zbyt wielu.

Onlardan kim hoşlanır?

Kto ich lubi?

Onlardan hiçbiri konuşmadı.

- Żaden z nich się nie odezwał.
- Nie odzywali się.

- O onlardan daha zeki.
- O, onlardan daha zekidir.

On jest mądrzejszy od nich.

Onlardan bazıları benim arkadaşlarım.

Niektórzy z nich są moimi przyjaciółmi.

O onlardan daha zeki.

On jest mądrzejszy od nich.

Onlardan herhangi birini istemiyorum.

Nie chcę żadnego z nich.

Ben onlardan gerçeği saklamıyorum.

Nie ukrywam przed nimi prawdy.

Onlardan hiç haber almadım.

Nigdy o nich nie słyszałem.

onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.

tym więcej się od nich wymaga.

Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.

Nie lubię żadnego z nich.

Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.

- Żadne z nich nie było obecne na spotkaniu.
- Nikogo z nich nie było na spotkaniu.

Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.

Jedno z nich prawdopodobnie kłamie.

Onlardan bazılarının yardıma ihtiyacı var.

Niektórzy z nich potrzebują pomocy.

Onlardan hiçbirinin kazada yaralanmadığını umuyorum.

Mam nadzieję, że żaden z nich nie ucierpiał w wypadku.

Ama bu ufak kemirgen onlardan değil.

ale nie ten mały gryzoń.

- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

- Nie znam nikogo z nich.
- Nie znam żadnego z nich.

Onlardan yaklaşık olarak yirmi tane var.

Jest ich około dwudziestu.

Onlardan senden korktuğumdan daha çok korkuyorum.

Bardziej boję się ich niż ciebie.

Onların zamanını aldığı için onlardan özür diledi.

Przeprosił ich za zabranie im czasu.

Peki onlardan biriyle göz göze gelecek olursanız ne olacak?

ale co robić, gdy staniesz z nim oko w oko?

Tom birçok öneri verdi ama ben onlardan hiçbirisini beğenmedim.

Tom dał wiele wskazówek, ale żadna z nich mi się nie podobała.

Kürklü foklarla yakından akraba olsalar da onlardan yedi kat büyüktürler.

Są blisko spokrewnione z kotikami, ale są też siedmiokrotnie większe.

Onlardan biri, birini katil eden kişinin rolünü oynayacak bir aktör.

Jednym z nich jest aktor, który udaje, że kogoś zabija.

Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.

Jak tylko mój syn zeskanuje trochę rodzinnych zdjęć, zawieszę je na naszej stronie.

Bence insanlar onlardan korkmaktansa saygı göstermeli. Onları korumalıyız ve öldürmeye çalışmamalıyız.

Zamiast się ich bać, trzeba je szanować. Musimy je chronić, a nie próbować zabić.

İki köpeğim var ve onlardan her birini aynı miktarda yiyecekle besliyorum.

Mam dwa psy i próbuję karmić każdego z nich taką samą porcją jedzenia.

Bir uzman sahasında yapılabilecek en kötü hatalardan bazılarını ve onlardan nasıl sakınacağını bilen biridir.

Ekspert to ktoś, kto zna kilka najgorszych błędów, które można popełnić i wie jak ich uniknąć.