Translation of "Etkili" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Etkili" in a sentence and their arabic translations:

Anlayacağınız, oldukça etkili.

لذلك أجدها فعّالة جداً.

Hızlı olur, etkili olur.

‫سأقوم بهذا الأمر بسرعة وبكفاءة.‬

Hızlı olur. Etkili olur.

‫سأقوم بهذا الأمر بسرعة وبكفاءة.‬

Devlet yönetiminde etkili aileler

الأسر الفعالة في إدارة الدولة

- Sami'nin ilacı etkili olmaya başladı.
- Sami'nin ilaç tedavisi etkili olmaya başladı.

بدأ دواء سامي يؤثّر فيه.

''yardım edin'' kelimesinden daha etkili.

حيث أن ذلك أكثر تأثيرا من كلمة "ساعدوني."

Çok etkili bir sözü vardı

لديها مقولة في غاية العمق

çok daha etkili bir çözüm olabilir.

مما كنت تتخيل.

Birkaç etkili ve ortak prensipte anlaşarak

ولكن من خلال الموافقة على عدد قليل من المبادئ القوية والمشتركة،

Ve etkili bir doğum kontrolü için

ولضمان مانع حمل فعال،

Coşkun ötüşler pek etkili olmamış gibi.

‫لا يبدو أن القعقعة المجنونة تؤتي ثمارها.‬

Kadınlar ülke yönetiminde bile çok etkili

المرأة فعالة للغاية حتى في الإدارة القطرية

Mikroplar atıkları etkili bir şekilde parçalayamazlar.

ومن ثم تعجز الميكروبات عن تحليل بقايا النباتات.

Bir dili etkili bir şekilde öğrenmek istiyorsanız

إذا أردت أن تتعلم لغة ما بكفاءة،

Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.

يقدرون روح التنافس ويحبون التواصل بفعالية.

Iletişimi nasıl daha etkili kurabilirler, bunları anlattık.

كيف يمكنهم إنشاء تواصل أكثر فعالية.

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

ولهذا السبب فإن أكثر الكتب تأثيراً في التاريخ عبارة عن سلسلة من القصص

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

‫يجب على الذكر أن يصرخ بعلو صوته.‬

etkili bir şekilde hedef alacak kombine tedaviler geliştiriyoruz.

ستستهدف بشكل فعال نمو الورم والانبثاث.

Dört tane alıştırma o kadar etkili oldu ki

أربع تمارين كانت فعالة لدرجة...

Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç

توفر الحيل السحرية أداة قوية للتحقيق في ذلك،

Bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.

‫تعرف أن كيس السم هذا هو مكمن قوته.‬ ‫ليس بحاجة لمخالب كبيرة.‬

Ihtimalinin ışığında, on yedi özel istihbarat teşkilatı için etkili bir orkestra

لاستعادة دور مدير الاستخبارات الوطنية بصفته مزوداً غير مسيس

General Brune'de, ardından İsviçre'de Masséna'da oldukça etkili bir genelkurmay başkanı olarak görev yaptı

ذهب للعمل كرئيس أركان فعال للغاية للجنرال برون ، ثم إلى ماسينا

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

‫أظهرت الدراسات الغربية‬ ‫أنها تستطيع أن تمنع تطور مرض السرطان‬ ‫وأن توقف الألم‬ ‫بشكل أكثر فعالية من المورفين.‬

etkili olabilmeleri için, onlara düzgün bir şekilde ödeme yapılmalı, giydirilmeli ve beslenmelidir - Fransız Cumhuriyeti'nin

القوات فعالة ، يجب أن يتم دفع رواتبهم وملابسهم وإطعامهم بشكل صحيح - وهو أمر

Oldukça etkili bir çalışma ilişkisi kurdular. Bu ilişki Berthier'in ikincil rolünü tam olarak kabul etmesine

واعتمدت على قبول بيرتيير الكامل لدوره المرؤوس: لم يلعب أي دور في وضع

Ve yeni bir Avrupa savaşı döneminin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmede benzersiz bir şekilde etkili olduğunu kanıtladı.

وأثبت فعاليته بشكل فريد في التعامل مع التحديات التي فرضتها حقبة جديدة من الحرب الأوروبية.

Aşağı Elbe Nehri'ni ve Napolyon'un stratejik kuzey kanadını güvence altına alan sert ve etkili bir Hamburg valisiydi

حيث قام بتأمين نهر إلبه السفلي والجناح الشمالي الاستراتيجي لنابليون. قام بتنظيم