Translation of "Ilaç" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Ilaç" in a sentence and their arabic translations:

İlaç aldın mı?

هل إشتريت الدواء؟

İlaç almak zorundayım.

عليّ أن آخذ الدواء.

Sami ilaç kullanıyordu.

كان سامي يتناول الدّواء.

Özel ilaç arayan kişilerle

ويربط المستخدمين الذين يسألون عن أدوية معينة

İlaç kullanma ülkesinde yaşıyoruz.

نعيش في أمةٍ دوائية.

Fadıl ilaç konusunda şüpheliydi.

كان فاضل لا يثق بالأدوية.

Fadıl, Leyla'ya ilaç verdi.

خدّر فاضل ليلى.

Bu ilaç hayatımı mahvediyor.

إنّ هذا الدّواء يدمّر حياتي.

Leyla, Sami'ye ilaç verdi.

خدّرت ليلى سامي.

Sami birçok ilaç kullanıyordu.

كان سامي يتناول الكثير من الدّواء.

Düşünülen ilaç verme hataları diyelim,

والتي تم حصرها لتكون ناتجة عن أخطاء العاملين،

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

ارتفاع تكاليف الأدوية يدفع العائلات إلى التشرد،

2006-2016 arası ilaç patentleri

انفجرت براءات اختراع الأدوية...

Ilaç eksikliği yaşayan yerleri gösteriyor.

إدراك بمكان تواجد النقص لديهم.

Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.

دواء لما نعانيه من جنون وثوران.

Bu ilaç baş ağrını geçirecek.

من شأن هذا الدواء أن يخفف من شأن حدة صداع رأسك.

Bu ilaç benim nezlemi iyileştirdi.

عالج هذا الدواء البرد الذي أصابني.

İnsan kaynaklı ilaç verme hataları üzerine.

تلك المتعلقة بأخطاء العاملين.

Ilaç kıtlığı, salgın hastalıklar ve açlık.

تفشّي الأمراض والجوع.

İlk şarkının adı "Iyeza" anlamı "ilaç".

الأغنية الأولى اسمها "إيزا" ومعناها "الدواء".

"Hayır, aklımı toplamak için ilaç almıyorum.

"لا، أيتها القاضية، لا أتناول أية أدوية لتصفية ذهني.

Toksisiteyi kısıtlayacak ve ilaç direncini azaltacak

نحن نُهندِس علاجات جديدة مضادة للسرطان،

Biri olduğunu söylerken . Ve ilaç firmaları

لايقافه. فيما تقول صحيفة الجارديان ان نيبال من احد

Bu ilaç baş ağrına iyi gelecek.

سيعالج هذا الدواء صداعك.

Bu ilaç bir atı yere yıkabilir.

بإمكان هذا الدّواء تنويم حصان.

Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.

كان سامي يتناول الدّواء كي يهدّء ألمه.

- Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
- Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
- İlaca ihtiyacım var. Eczane nerede?

أحتاج لدواء. أين هي الصّيدليّة؟

Ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.

‫إلى الأماكن النائية‬ ‫التي لا يمكن بلوغها بأي طريق آخر.‬

Bizim zirai ilaç kullanımımızı minimuma indiriyor aslında

في الواقع يقلل من استخدام المبيدات الحشرية لدينا

Sami depresyonla baş etmek için ilaç alıyordu.

كان سامي يتناول دواءا من أجل معالجة اكتئابه.

Yani işleri ilaç verme hataları üzerine veri toplamaktı.

لذلك كانت مهمتهم هي جمع معلومات عن إعطاء الأدوية الخاطئ

Bu ilaç endüstrisini kötü adam yapmakla ilgili değil.

هذا ليس لشيطنة مصنعي الأدوية.

"Sayın L, aklınızı toplamak için ilaç alıyor musunuz?"

"سيد ل، هل تتناول أدوية لتصفية ذهنك؟"

Leyla kalp krizine neden olabilecek bir ilaç alıyordu.

كانت ليلى تتناول دواءا كان بإمكانه أن يسبّب لها سكتة قلبيّة.

Leyla bütün bir günü hayati ilaç olmadan geçirdi.

أمضت ليلى يوما كاملا بدون تناول دواء حيويّ.

Ilaç arabasına gidiyor, ilacı alıyor ve hastanın yatağına yöneliyor.

تأخذ عندها الدواء وتتوجه نحو سرير المريض.

Biz çok daha fazla zirai ilaç kullanmak zorunda kalacağız

سيتعين علينا استخدام المزيد من المبيدات الحشرية

Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken

ومن ناحية أخرى، توصلنا إلى كوكتيل العقاقير

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

ولا يتقبل الجميع تناول أدوية لعلاج أمراضهم النفسية.

Amerika Birleşik Devletleri'nde bu yıl en çok satılan 10 ilaç,

إن أعلى 10 جرعات دوائية في الولايات المتحدة لهذا العام،

Beyne gelecek zararı büyük oranda azaltmak için hastaya ilaç verebilirsiniz.

وقدمتم العلاج للمريض مبكرًا سيتقلص حجم الضرر الناتج من السكتة الدماغية بشكل كبير.

Janie ne zaman kendi kendine ilaç kullanmaya başladı bilmiyorum ama yapmış.

لا أدرى متى بدأت جين بعلاج نفسها بنفسها، لكنها فعلت ذلك

Bu gerçek, bizi kişiselleştirilmiş ilaç adı verilen bir şey düşünmeye itti.

هذا الادراك اجبرنا على النظر في شيء يدعى الطب الشخصي.

O yüzden bir kan inceltici olan Coumadin mikro ilaç dozajını azaltıyorum.

لذا فيمكنني أن أخفض المادة الدوائية من جرعة الكومادين، ومن الدم الرقيق.

Biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek

ولذا فقد اضطررنا بشكل دوري إلى تطوير أنواع جديدة من العقاقير

- Sami'nin ilacı etkili olmaya başladı.
- Sami'nin ilaç tedavisi etkili olmaya başladı.

بدأ دواء سامي يؤثّر فيه.