Translation of "Devlet" in Arabic

0.070 sec.

Examples of using "Devlet" in a sentence and their arabic translations:

devlet başkanları, tesisatçılar.

رؤساء الدول، سمكريين.

Bir devlet dairesine,

أو إلى مركز حكومي،

Tekrardan devlet başkanıydım.

أصبحتُ مجددًا رئيسًا للجمهورية.

Basbayağı devlet örgütü.

إنّها منظمات حكومية للغاية.

Yoksa devlet midir

أم أنها دولة

RH: Bunlar devlet okulları.

ر.ه:في الواقع،إنّها مدارس عامة

devlet yönetiminde etkili aileler

الأسر الفعالة في إدارة الدولة

Birlikte elli devlet var.

- يوجد هناك خمسون مقاطعة في الولايات المتحدة.
- هناك خمسون مقاطعة في الإتحاد الفدرالي.

Bu bir devlet projesi.

هذا مشروع حكومي.

devlet tarafından atanan avukatını kovmuş,

فصلت محاميها المعيّن من المحكمة ،

Ama nihayetinde devlet üniversitesine giderek

ولكنها في النهاية، كانت قادرة على الذهاب لكلية المجتمع

Bir devlet okulunda eğitim gördü.

تعلم في مدرسة عمومية.

Bir polis, doktor veya devlet memuru

في كل مرة يقوم فيها شرطي، أو طبيب أو أي موظف حكومي

O mafya bunu devlet için yaptı

أن المافيا فعلت ذلك للدولة

devlet böyle koronavirüs gibi şeylerle uğraşırken

بينما تتعامل الدولة مع أشياء مثل فيروسات التاجية ،

Neden devlet okullarının verdiği umudu iyileştirmeyi denemiyoruz

لماذا لا نحاول استعادة المستقبل الواعد للتعليم العام

devlet zorla o öğretmenlere ders verin demedi

لم تقل الدولة أن القوة تعلم هؤلاء المعلمين

Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman

حيثما نجد أنفسنا منهارين بين السوق والدولة،

Rolünün açık bir göstergesi olarak, kocasının devlet dairelerinde

الكثير من اشارات الاستفهام حول دورها في السلطة خصوصاً مع

Ayrıca bu demokratik devlet dünya çapında övgüyle anılırdı

وحكومتها الديمقراطية كانت تنال الثناء عبر العالم

Ama bu seferki, kendi devlet başkanımıza ve komutanımıza karşıydı.

وهذه المرة ضد رئيسنا والقائد الأعلى للقوات العسكرية.

Hatta birçoğu almadı bile. Devlet erzak yardımında bulundu halkına

الكثير لم يأخذها حتى. قدمت الدولة الطعام لشعبها

2036 yılından geldiğini iddia ediyor. Devlet için çalıştığını söylüyor.

تدعي أنها من عام 2036. يقول إنه يعمل من أجل الدولة.

Ve tüm Libya'da devlet otoritesinin yokluğunda yasadışı milisler arasında bir

ميليشيات غير قانونية وذلك في ظل غياب اي جسم حكومي حقيقي وغياب

devlet kalıcı projeyi durdurmak istiyor ve ilk etapta yokmuş gibi

للدولة ما اوقف المشروع بشكلٍ نهائي ونسي العالم قصة ميناء

Tek bir devlet ilan etmek amacıyla mütevazı kıyı kentlerini birleştirmeye

الف وتسعمائةٍ وثمانيةٍ وستين حينها سعى الشيخ زايد ال نهيان

Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.

هم على وشك التدمير. تجول الرئيس الصيني في شوارع ووهان.

önceki rejimin sona ermesinden sonra, devlet kurumları onunla hızla çöktü ve

العارمة فبعد انهاء النظام السابق انهارت سريعاً معه مؤسسات

Hareket ettirebilecek egemen fonlara sahip devlet hazinesine yönelik güçlü mali rezervlerle

المال العام وبيئة اقتصادية واعدة في البلاد تنبئ بمستقبل

devlet, aracılığıyla da dahil olmak üzere, İsrail'e karşı savaştı terör eylemleri.

الدولة ، حارب ضد إسرائيل ، بما في ذلك من خلال أعمال الإرهاب.

Daha sonrasında devlet kredisiyle cebinden bir TL bile harcamadan Trump Tower kuruluyor

في وقت لاحق ، تم إنشاء برج ترامب دون إنفاق ليرة تركية على الجيب بقرض من الدولة.

Kız Bin dokuz yüz doksan yılda eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın

السابق حافظ الاسد وهو بشار الاسد. الشاب البعيد عن انظار