Translation of "Akıl" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Akıl" in a sentence and their arabic translations:

Akıl sağlığımızla oynamayalım

دعنا لا نلعب بصحتنا العقلية

Dört tanesi akıl hastanesinde.

أربعة في اللجوء*

Böylece akıl sağlığımızı geliştirecek.

وبالتالي يحافظون على صحتنا النفسية.

Fakat yayılacağını akıl edemediler.

لكنهم فشلوا في استيعاب ذلك،

Akıl süzgecinden fazlaca geçirirsek

إن حلّلنا الأمر كثيراً،

Sami bir akıl hastanesine gönderildi.

أُرسِل سامي إلى مستشفى للأمراض العقليّة.

Sami bir akıl hastanesine yerleştirildi.

- تمّ إدخال سامي إلى مستشفى للأمراض العقليّة.
- أُدخِل سامي إلى مستشفى للأمراض العقليّة.

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

إنه شيء لا يصدق، على الأرجح لا يصدق.

Akıl almaz fikirlerini, umutlarını ve isteklerini

الذين يتطلعون إلى فرصة أفضل فقط

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

الان لم يخلق الغرب المنطق

Akıl hastalığına yakalanma, bağlanma sorunu yaşama,

هم عرضة للإصابة بأمراض نفسية،

Yani akıl almaz bir hayat bu.

‫أعني، حياة لا يمكن تصورها.‬

Sami'nin tanısal bir akıl hastalığı yoktu.

لم يكن لدى سامي مرض عقلي قابل للتّشخيص.

Ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.

وأننا نعاني من ارتفاع الإصابة بمرض عقلي.

Sami'nin akıl hastalığı onun mankenlik kariyerini kısa kesmiştir.

تسبّب مرض سامي النّفسي في إيقاف مشواره في عرض الأزياء.

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

ولا يتقبل الجميع تناول أدوية لعلاج أمراضهم النفسية.

Fakat bu kişinin bir akıl hastalığından acı çektiği çok açıktı.

ولكن كان واضحاً أن هذا الشخص يعاني من اضطرابات عقلية.

Tamam yeter biraz daha devam edersek sanırım akıl hastanesine gideceğiz

حسنًا ، إذا واصلنا المزيد ، أعتقد أننا سنذهب إلى مستشفى الأمراض العقلية

İşte burda , Hannibal bize akıl oyunlarında da generallik kadar iyi olduğunu gösteriyordu.

هنا، يُظهر حنبعل أنه ماهر في الألعاب الذهنية مثلما هو ماهر في القيادة

Videoyu on saniye izleyince kendimi akıl hastanesinden kaçan adamı dinliyormuş gibi hissettim

عندما شاهدت الفيديو لمدة عشر ثوانٍ ، شعرت كما لو كنت أستمع للهروب من مستشفى الأمراض العقلية

Böyle bir adam nasıl başkan olabilir? akıl alır bir olay değil kesinlikle!

كيف يمكن لمثل هذا الرجل أن يصبح رئيسا؟ إنها بالتأكيد ليست حادثة!

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.

إنّ مرض سامي العقلي لم يخفّف من عقوبته، بل تمّت إدانته بعقوبتين متتاليتين للسّجن مؤبّد.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

يُوْلَد جَمِيْع الْنَّاس أَحْرَارا ومُتَسَاوِين فِي الْكَرَامَة وَالْحُقُوْق، وَهُم قَد وُهِبُوا الْعَقْل وَالْوِجْدَان، وَعَلَيْهِم أَن يُعَامِلُوْا بَعْضَهُم بَعْضا بِرُوْح الْإِخَاء.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

يُوْلَد جَمِيْع الْنَّاس أَحْرَارا ومُتَسَاوِين فِي الْكَرَامَة وَالْحُقُوْق، وَهُم قَد وُهِبُوا الْعَقْل وَالْوِجْدَان، وَعَلَيْهِم أَن يُعَامِلُوْا بَعْضَهُم بَعْضا بِرُوْح الْإِخَاء.