Translation of "Vulnerable" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vulnerable" in a sentence and their turkish translations:

Todavía eres vulnerable.

Sen hâlâ korunmasızsın.

Tom es vulnerable.

Tom savunmasız.

Me sentí muy vulnerable.

Çok savunmasız hissediyordum.

Tom se sentía vulnerable.

Tom savunmasız hissetti.

vulnerable a las ilusiones, el egocentrismo

illüzyonlara, bencilliğe savunmasız

Y cómo eso le hacía sentir vulnerable.

ve bunun kendisini nasıl güçsüz hissettirdiğini söylemesiydi.

Eso es porque la empatía supone ser vulnerable,

İşte bu yüzden, empati hassaslığı gerektiriyor

Puede, potencialmente, cambiar el cerebro ya vulnerable del adolescente

riskle ilişkilendirilen olumsuz duyguları körelterek ve hatta yok ederek

Están creando experiencias que me fuerzan a ser vulnerable.

gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

Era mayor que mi miedo a parecer vulnerable en el banco,

kırılgan gözükme korkumdan daha büyük olduğunu anladığımda,

Y ser vulnerable nos abre las puertas a ser heridos y juzgados

ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

Recogió cerca de 100 conchas y piedras… y luego cruzó los brazos sobre su vulnerable cabeza.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.