Examples of using "Vuelven" in a sentence and their turkish translations:
Birden pervasız mı oluveriyorlar
genler yukarı doğru düzenlenir,
bu karmaşık meseleler, acı bir şekilde kişisel hâle geliyor
Hassas pençeleri tuzağa dönüşür.
Tupamaro'lar bir kez daha uluslararası basında manşet oldu.
Kısa etekler yeniden moda oldu.
Kuşlar her zaman yuvalarına dönerler.
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.
Çocuklar Sonbaharda okula geri giderler.
Bir hafta sonra dersler başlayacak.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
Bu yeşil yapraklar sonbaharda kızarır veya sararır.
Ve ne kadar büyük olurlarsa o kadar gececiye dönüşüyorlar.
çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar
Sence üç köşeli şapkalar tekrar moda olur mu?
Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.
Yeni bir elektronik cihaz serbest bırakıldığında herkes deliriyor.
Ben kedileri çok severim. Onlar beni deli ederler.
Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.
Gelecekle ilgili şeyler bu kadar rekabete dayandığında ise
Bu yıl yine amatör müzisyenler tarafından birçok konser veriliyor.
- Kolej günlerimin anılarını hatırlarım.
- Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
- Üniversite günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
Hangi çocuklar! Sen onları şeker almak için gönderdin ve bir köpekle döndüler!
Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.
Ancak tırmanmanın başlamasıyla Brancus'un ''dostane'' kılavuzları geri dönmüştü.
Sonbaharda yapraklar sararır.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.
Dünya'da böyle çok insan vardır. Normalde onlar cesur değildir. Hava karardıktan sonra, onlar cesur olur.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.