Examples of using "Tuyo" in a sentence and their turkish translations:
O senin mi?
O senin mi?
Eğer istersen bu senindir.
- Seni ilgilendirmez.
- Sana ne.
"Hepsi senin.
Etrafına bak.
Hepsi senindir.
- O senin arkadaşın mı?
- O senin bir arkadaşın mıdır?
Bu senin mi?
O senin değil.
Bana seninkini göster!
Bu senin değil.
Hangi şapka seninkidir?
Köpek senin.
Bu şapka senin.
Şu senin kitabın mı?
Bu senin.
Sen işi aldın.
Eğer istersen bu senindir.
Şapka senin.
Bu seninki olmalı.
Bu seninki, değil mi?
Seninki daha iyiydi.
Bu şapka senin mi?
Bu kalem senin mi?
Bu köpek sizindir.
Bu kitap sizinki.
- Seni ilgilendirmez.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Sizinle bir ilgisi yok.
- Seni ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Bu seninle ilgili değil.
- Sizi ilgilendirmez.
- Bu sizi ilgilendirmez!
- Sana ne.
Senin hatan değildi.
Mike, bu kitap senin mi?
Hangi şapka seninkidir?
Tom senin bir arkadaşın, değil mi?
- O senin paran, değil mi?
- O sizin paranız, değil mi?
Bendeki her şey senindir.
Senin bu sözlüğünü kullanabilir miyim?
Bunlardan hangisi senin?
- O senin mi?
- O sizin mi?
Bir gün tüm bunlar sizin olacak.
Benimkini getirdim. Seninkini getirdin mi?
Ben seninim.
Benim saatim seninkinden farklı.
Benim projem seninkinden farklı.
Benim olan her şey senindir.
Bu sana aitti.
Bu senin mi?
Benim doğum günüm seninkiyle örtüşüyor.
O, sizinki gibi bir saat istiyor.
Bu benimki ve bu seninki.
Senin yönteminin hiç alternatifi yok mu?
Benim arabam seninkinden daha fazlaya mal oldu.
Ben senin arkandayım.
Dışarıdaki otobüs sana mı ait?
Dün seninki gibi bir dolma kalem aldım.
- Bu bilgisayar seninki, değil mi?
- Bu bilgisayar sizinki, değil mi?
Senin olmayan şeye dokunma.
Neyse, bu senin sorunun değil.
Bu benimki ve bu seninki.
Eğer istersen bu senindir.
- Seni ilgilendirmez.
- Sizi ilgilendirmez.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Sana ne.
Saatim sizinkinden daha doğru.
Benim köpeğim seninkinden daha küçüktür.
Bu öğleden sonra senin eski bir arkadaşını gördüm.
Saatim sizinkinden daha az pahalı.
Sıradaki senin.
Seninkiyle karşılaştırınca benim arabam küçük.
Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.
Seninki orada.
Benimki seninkinden daha büyük.
Bu kitap benim. Seninki nerede?
O senin arkadaşın mı?
Bu ceket senin mi?
Dünya senin etrafında dönmüyor.
Sanırım benim plan seninkinden daha iyi.
Senin hakkındaki her şeyi biliyorum.
- Onlarla ne yapacağınız size kalmış.
- Onlarla ne yapacağınıza siz karar verin.
Hangi kitap seninkidir.
Bu senin.
Bu kitap senin mi?
Ama o, uçakta senin yanında oturuyor muydu?
Bak, benim köpeğim sizinki kadar kirli değil.
Bu benimki. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
O hemen arkanda.
- Bu kitap size ait.
- Bu kitap size aittir.
- Bu kitap sana ait.
- Bu kitap sana aittir.