Examples of using "Tomado" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi aldın.
Ben zaten kahve içtim.
Tom rehin tutuldu.
Vaktimi boşa harcadın.
Tom hapishaneye götürüldü.
Ben kararımı aldım.
İlacını aldın mı?
Parayı almalıydım.
Biz nihai bir karar aldık.
El çantamı kim aldı?
Ateşini ölçtün mü?
İlacımı aldım.
Ben karar vermedim.
Hiç Çin yemeği yemedim.
- Her şeyi dikkate aldım.
- Her şeyi göz önünde bulundurdum.
- Bir karara vardın mı?
- Karar verdin mi?
Onun tarafından aldatıldın.
Önemli bir karar aldı.
Hiç tatile çıktın mı?
Ben hiç sütü çayla birlikte içmedim.
Tom zaten kararını verdi.
Henüz kimse bir karar vermedi.
Hiç Japon yemeği yedin mi?
Daha önce hiç Çin yiyeceği yemedim.
Yanlış otobüse binmiş olmalı.
Tom'un ne kadar içmiş olduğunu bilmiyordu.
Hiç havuç suyu içtin mi?
Emanet aldığım bıçağı geri verdim.
Kararımı verdim.
Onlar gelmemeyi akıllarına koydular.
Tom şimdiye kadar kararını vermeliydi.
Tanığa yemin ettirildi mi?
Adam parayı aldığını inkar etti.
Umarım doğru karar vermişizdir.
Hiçbir karar verilmedi.
Sanırım Tom iyi bir karar verdi.
Komploya katıldığını inkar etti.
Bugün kaç fincan kahve içtin?
Ekipten atıldı çünkü uyuşturucu kullanıyordu.
Sanırım dinlensen iyi olur.
- Sadece iki ya da üç içecek içtim.
- Sadece iki ya da üç içki içtim.
Mademki bir karar verdin, uygulamalısın.
Korkarım ki yanlış bir trene bindim.
- Bu ilaç üç saatte bir alınmalıdır.
- Bu ilaç üç saatte bir alınmalı.
- Zaten üç bardak kahve içtim.
- Ben zaten üç fincan kahve içtim.
binamız sağlam bütün güvenlik önlemlerini almışız
Zaten kahve içmiştim.
Bu sabah çay yerine kahve içtim.
Henüz mü karar verdin?
Mide ağrım için biraz ilaç aldım.
Sadece senin bacağını çekti. Bu bir şaka.
Mantıklı bir seçim yaptın.
Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor.
Sen hiç Mike Tyson ile fotoğraf çektin mi?
Sanırım bu şimdiye kadar yediğim en iyi yemek.
Adam parayı almadığını iddia etti.
Tom Mary'nin akıllı bir karar verdiğini düşünmüyor.
Kusursuz bir karar verdiğinizi gerçekten bildiğinize dair size bir söz veremem
Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.
Bu şimdiye kadar çektiğim en artistik resim.
Şarabın hepsini içtiğine şaşırdım.
Tom'un çoktan kararını verdiğine oldukça eminim.
Tom benim yerimde olsa benim verdiğim aynı kararı verirdi.
Mary kütüphaneden ödünç aldığı kitabı iade etti.
Yaptığım seçimlerin sonuçlarıyla yaşamak zorundayım.
bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
Bu fabrikada robotlar insanların yerini aldı.
Yanlış trene binmiş olabilir.
O, o zaman benim tavsiyemi alsaydı, şimdi zengin bir adam olurdu.
Tom en son ne zaman Mary ile birlikte şarap içtiğini hatırlamaya çalıştı.
ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.
Bu savaşlarda Venedikli kaptan Marco Polo esir alınmıştı ve
Tom'un parayı almadığından kesinlikle emin olamam.
Tom parti için hazırlanmasının Mary'nin kaç saatini aldığını merak etti.
Bu da şu soruyu doğuruyor: [piyanist] Tommy Flanagan niye o kadar hazırlıksız yakanlanmış
Ben anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.
Musluktan içtim.
Öncesinde gevşek bir formasyonda yürüyor olmanın etkisiyle, Flaminius'un ordusu tamamen savunmasız yakalanmış oluyor.
bugüne kadar uzaydan dünyanın her şekilde fotoğrafını çeken nasa
Son şişe birayı içmemeliydim.
Sen ne yedin? Balık mı yoksa et mi?