Examples of using "Sabido" in a sentence and their turkish translations:
Tom bilmeliydi.
Bilmeliydim bunu.
Daha iyi bilmeliydin.
Keşke bilseydim.
Keşke gerçeği bilseymişim.
Şunu da bilmeliydim ki
Bunu nasıl bildin?
orada çünkü yanlış bilinen bir şey var
Keşke Fransızca konuşabilseydim.
Keşke daha önce bilseydim.
Keşke bilseydi!
Son zamanlarda ondan hiç haber aldın mı?
Bir süredir onu biliyorum.
Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.
Keşke o zaman onun adını öğrenseydim.
Dün keşke cevabı bilseydim.
Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.
Son zamanlarda ondan haber almadım.
Bilseydim, onu sana söylerdim.
Ondan henüz haber almadım.
Onu başından beri biliyor olmalılar.
Onun ne demek istediğini biliyor olmalısın.
Tom bu konuda hiçbir şey bildiğini reddetti.
ama bizim çocukluğumuzdan beri bildiğimiz şey ne
Onun adresini bilseydim, ben yazmış olurdum.
Onun hakkında bilseydim, ben planımı değiştirirdim.
Siyam kedileri dışa dönük olarak bilinirler.
Dün keşke cevabı bilseydim.
Temmuzdan beri Tom'dan haber almadım.
- Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.
- Onu bilseydim, sana söylerdim.
- Bilseydim, sana söylerdim.
Keşke Tom'un Fransızca konuşabildiğini bilseydim.
Başından beri yapamadığımı biliyordun.
Bir yıl içinde Tom'dan haber almadım.
Eğer burada olduğunu bilseydim hemen gelirdim.
polisimizin sivil kontrol altında tutulmasını sağlamalıyız
Onun adresini bilseydim, onu ziyaret edebilirdim.
Gerçeği bilseydim, sana söylerdim.
Ondan haber aldın mı?
Sigara içmenin sağlık için kötü olduğu bilinen bir şey.
Örümceklerin böcek olmadıkları iyi bilinen bir gerçektir.
Çoğunlukla iki hapı bir tanede birleştirmek gibi
Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
Gerçeği bilseydim, ben sana söylerdim.
Son zamanlarda ondan haber aldın mı?
Eğer onun burada olduğunu bilseydik, gelmezdik.
Eğer o zaman onun adresini biliyor olsaydım ziyaretine gidecektim.
Hasta olduğunuzu bilseydim, sizi hastanede ziyaret ederdim.
Onun adresini bilseydim ona yazardım.
Ne yaptığımızı bilseydik buna araştırma denmezdi, değil mi?
Ben bunu baştan beri biliyordum.
Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.
Eğer o, onun telefon numarasını bilseydi, onu arayabilirdi.
Onun ateşli hasta olduğunu bilseydim onunla ilgilenirdim.
Eğer onun adresini bilseydim, ona bir mektup yazardım.
Eğer bilseydi Tom'un bana söyleyeceğinden eminim.
Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.
Hasta olduğunu bilseydim seni hastanede ziyaret ederdim.
Tokyo'da olduğumu bilseydi, beni ziyaret etmeye gelirdi.
Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.
Onun karakteri hakkında daha çok şey bilseydim, ona güvenmezdim.
Eğer sınavın bu kadar kolay olduğunu bilseydim daha az çalışırdım.
Çok merak edip de cevabını asla öğrenemediğin bir şey var mı?
Gerçekliğe aşık olduğum o an bilmeliydim ki
O zamandan beri ondan haber alamadık.
Öğrenci dersini daha iyi bilseydi öğretmen onu cezalandırmazdı.
O Amerika'ya gittiğinden beri ondan hiçbir haber alınmadı.
Tom 2.30'a kadar burada olmadığında bir şeyin yanlış olduğunu bilmeliydim.
Tom'dan haber almadım.
Eğer yeterli parasını olmadığını bilseydi Tom Mary'nin biletini ödeyebilirdi.
Eğer onun adresini bilseydim, ona bir mektup yazardım.