Examples of using "Ruina" in a sentence and their turkish translations:
Çöküş kaçınılmazdır.
İçki içmek onu harap etti.
Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.
Savaş ülkeye yıkım getirdi.
Yardımın benim mahvolmamı engelledi.
Onun işinin iflasın eşiğinde olduğunu duyuyorum.
30 yıllık sabit oranlı bir ev kredisi olan
Kasırgadan sonra, evleri bir harabeydi.
Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.