Translation of "Retroceder" in Turkish

Fue retroceder lentamente.

yavaşça uzaklaşmamı söyledi.

Y algo podría retroceder,

ve bir şeylerin geri döndüğünü

Las que empezaron a retroceder.

Geri çekilmeye başladılar.

Es muy tarde para retroceder ahora.

Şimdi geri dönmek için çok geç.

Uno solo puede avanzar y retroceder en el tiempo

Kişi sadece zamanda ileri ve geri ilerleyebilir

- Es mejor retroceder que perderse.
- Es mejor devolverse que perderse.

Kaybolmaktansa geri dönmek daha iyidir.

Te hace retroceder y darte cuenta cuán adaptables son estos animales.

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

retroceder hacia la frontera francesa, dejando atrás varias guarniciones bien abastecidas.

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

Al sobrecargar el flanco, los mongoles hicieron retroceder a la línea musulmana.

Kanada fazla yükleme yapan Moğollar;Müslüman hattını geriye doğru itiyorlardı.

Superadas en número, las fuerzas francesas en su camino sólo podían retroceder.

Yollarındaki sayıca fazla Fransız kuvvetleri sadece geri çekilin.

Una escaramuza aparentemente caótica surgió mientras a los mamluk se les hacía retroceder.

Görünüşe göre kaotik bir saldırı başladığında Memlükler geriye doğru itiliyordu

- Tom no recula.
- Tom no va dar marcha atrás.
- Tom no piensa retroceder.

Tom sözünden dönmüyor.