Translation of "Reina" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Reina" in a sentence and their turkish translations:

- Veo una reina.
- Veo a la reina.

Bir kraliçe görüyorum.

- Veo una reina.
- Estoy viendo una reina.

Bir kraliçe görüyorum.

- ¡Larga vida a la reina!
- ¡Viva la reina!

Kraliçe çok yaşa!

¡Viva la reina!

Kraliçe çok yaşa!

Eres mi reina.

Sen benim kraliçemsin.

- ¿Vos ves a la reina?
- ¿Ves a la reina?

Kraliçeyi görüyor musun?

- ¡Que Dios salve la Reina!
- Que Dios salve la Reina.

- Tanrı, Kraliçe'yi korusun!
- Tanrı kraliçeyi korusun.

Veo a la reina.

Kraliçeyi görüyorum.

Cuándo nació Reina Victoria?

Kraliçe Victoria ne zaman doğdu?

La reina debe morir.

Kraliçe ölmeli.

Vi a la reina.

Ben kraliçeyi gördüm.

Yo soy tu reina.

Ben senin kraliçenim.

¡Larga vida a la reina!

Kraliçe çok yaşa!

La reina visitó el museo.

Kraliçe müzeyi ziyaret etti.

¿Quién fue la reina Elizabeth?

Kraliçe Elizabeth kimdi?

¿Vos ves a la reina?

Kraliçeyi görüyor musun?

- Isabel segunda es la reina de Inglaterra.
- Elizabeth II es la Reina de Inglaterra.

II. Elizabeth İngiltere kraliçesi.

Él se inclinó ante la reina.

O, Kraliçe'ye reverans yaptı.

El pánico reina en el Titanic.

Titanikte panik hüküm sürer.

¡Que Dios afeite a la Reina!

Tanrı, Kraliçe'yi tıraş etsin!

La reina Elizabeth murió en 1603.

Kraliçe 1. Elizabeth 1603 yılında öldü.

Recuerdo haber visto a la reina.

Kraliçe ile karşılaştığımı hatırlıyorum.

Nombro a este barco, Reina Elizabeth.

Ben bu gemiyi Queen Elizabeth olarak adlandırıyorum.

Tom levantó la reina de picas.

- Tom maça kraliçesini kaldırdı.
- Tom maça kızı çekti.

La reina vive en el Palacio Buckingham.

Kraliçe Buckingham Sarayında yaşamaktadır.

Me lo entregó la reina en persona.

Bu bana Kraliçenin kendisi tarafından verildi.

El rey y la reina están viniendo.

Kral ve kraliçe geliyor.

La reina de las brujas está muerta.

Cadıların kraliçesi öldü.

La reina Elizabeth I falleció en 1603.

Kraliçe I. Elizabeth 1603 yılında vefat etti.

La reina Liliuokalani fue forzada a rendirse.

Kraliçe Liliuokalani geri çekilmek zorunda kaldı.

La hormiga reina produce huevos durante unos segundos

kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir

El águila es la reina de los vientos.

Kartal, rüzgarların kraliçesidir.

La matemática es la reina de las ciencias.

Matematik, bilimlerin kraliçesidir.

La corona de la Reina era de oro.

Kraliçe'nin tacı altından yapılmıştır.

La reina Isabel no tuvo ningún heredero directo.

Kraliçe Elizabeth'in herhangi bir doğrudan varisi yoktu.

La Reina visitará China el año que viene.

Kraliçe önümüzdeki sene Çin'i ziyaret edecek.

En cada colmena sólo puede haber una reina.

- Her kovanda sadece bir kraliçe olabilir.
- Her bir arı kovanında sadece bir kraliçe olabilir.

Hay una reina en su nido. Como las abejas

yuvalarında bir kraliçe vardır. Tıpkı arılar gibi

Hormigas reina tratando de alimentar a todas las hormigas

kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar

¿Qué edad tenía la reina Victoria cuando se casó?

Kraliçe Victoria evlendiğinde kaç yaşındaydı?

La reina fue encarcelada en la Torre de Londres.

Kraliçe, Londra Kulesine hapsedildi.

En el cuarto de estar reina un caos horrible.

Oturma odasında korkunç bir kaos hüküm sürüyor.

Me comí la reina de Tom con mi caballo.

Atımla Tom'un vezirini yedim.

La reina fracasó en darle un heredero varón al rey.

Kraliçe kral için bir erkek varis üretemekte başarısız oldu.

Esta hormiga es la reina, ¿no ves que tiene alas?

Bu karınca kraliçedir; kanatları olduğunu görmüyor musun?

¿Por qué puede servir a la reina? y como puede ser

kraliçeye hizmet etmek neden olabilir? ve nasıl olabilir ki?

Hay una habitación para la reina, una habitación para la descendencia

kraliçe için bir oda var, yavrular için bir oda

¡Hoy es el cumpleaños de la reina del pop Kylie Minogue!

Bugün popun kraliçesi Kylie Minogue'un doğum günü!

Este es el palacio en que viven el rey y la reina.

Bu kral ve kraliçenin yaşadığı saraydır.

Después de la muerte del rey, Elsa se convirtió en la reina.

Kralın ölümünden sonra, Elsa kraliçe oldu.

Se mueve como una reina y muestra que tiene el ritmo en la sangre.

O bir kraliçe gibi hareket eder ve kanında ritmi olduğunu gösterir.