Translation of "Propina" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Propina" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Dejaste propina?
- ¿Dejasteis propina?

- Bir bahşiş bıraktın mı?
- Bahşiş bıraktın mı?

Propina en Starbucks.

Starbucks'ta bahşiş vermek.

Nuestros empleados no aceptan propina.

Çalışanlarımız bahşiş kabul etmezler.

Tom le dio propina al taxista.

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.

- Dame una pista.
- Dame una propina.

Bana bir bahşiş ver.

No seas codo con la propina.

Bahşiş konusunda cimri olmayın.

No es educado negarle propina al mozo.

Garsona bahşiş vermeyi reddetmek terbiyesizliktir.

¿Están incluidos la propina y el servicio?

Bahşiş ve servis ücreti dahil mi?

- No es educado negarle propina al mozo.
- No es de buena educación negarle la propina a un camarero.

Bir garsona bahşiş vermemek kabalıktır.

Tom dejó una gran propina sobre la mesa.

Tom masaya büyük bir bahşiş bıraktı.

Tom le dio una muy buena propina al camarero.

Tom garsona çok iyi bir bahşiş verdi.

Así que al irnos decidí que quería dejarle una propina.

ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.

Si no te gusta el servicio, no dejes una propina.

Hizmeti beğenmezseniz bahşiş bırakmayın.

En Japón no es costumbre dar propina por el buen servicio.

Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.

¿Cuánta propina se le da a un taxista en Nueva York?

New York'ta taksicilere ne kadar bahşiş verirsiniz?

La mesera coqueteó con Tom creyendo que él le dejaría una mejor propina.

Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.

Le di una propina de diez dólares al taxista por llevarme al aeropuerto a tiempo.

Beni zamanında havaalanına yetiştirmesi için taksiciye on dolar bahşiş verdim.

En aquella noche dejé mi propina debajo de una taza de café la cual dejé al revés en la mesa.

O akşam bahşişimi masada başaşağı bıraktığım bir kahve fincanının altına bıraktım.