Translation of "Pronto»" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Pronto»" in a sentence and their turkish translations:

- Ven pronto.
- Vente pronto.
- Ven pronto aquí.

Yakında buraya gel.

- Regresa pronto.
- Vuelve pronto.

- Tekrar bekleriz.
- Yakında tekrar gel.

¡Pronto!

Çabuk!

Más pronto comiences, más pronto terminas.

Erken başlayan erken yol alır.

- Te escribo pronto.
- Te escribiré pronto.

Yakında sana yazacağım.

- Has venido demasiado pronto.
- Habéis venido demasiado pronto.
- Ha venido demasiado pronto.
- Han venido demasiado pronto.

Çok erken geldin.

Pronto descansaremos.

Yakında dinleneceğiz.

Bajará pronto.

Yakında burnu sürtülecek.

¡Escríbeme pronto!

En kısa zamanda bana yaz!

Pronto amanecerá.

Yakında gün ağaracak.

¡Iremos pronto!

Yakında gidiyoruz!

Hasta pronto.

Görüşmek üzere.

Vuelve pronto.

Yakında gel.

Pronto lloverá.

Yakında yağmur yağacak.

Entenderás pronto.

Sen yakında anlayacaksın.

Morirás pronto.

Yakında öleceksin.

Llegamos pronto.

Kısa zamanda orada olacağız.

Terminará pronto.

O yakında bitecek.

Volveré pronto.

Hemen geri döneceğim.

- ¡Hasta luego!
- ¡Hasta pronto!
- Te veré pronto.

Yakında görüşürüz!

- Ocurrirá pronto.
- Ocurrirá en breve.
- Pasará pronto.

Bu yakında olacak.

- Ella se aliviará pronto.
- Ella se recuperará pronto.
- Ella se mejorará pronto.

O yakında iyileşir.

- Pronto, Tom sabrá nadar.
- Tom podrá nadar pronto.

Tom yakında yüzebilecek.

- Diviértete y vuelve pronto.
- Divertite y volvé pronto.

Eğlen ve yakında geri gel.

- Volveré pronto.
- Vuelvo en seguida.
- Yo regresaré pronto.

- Yakında geri döneceğim.
- Yakında dönmüş olurum.

- Espero verte pronto.
- Espero que nos veamos pronto.

Yakında görüşeceğimizi umuyorum.

- Espero verte pronto.
- Espero volver a verte pronto.

- Seninle yakında tekrar görüşeceğimizi umuyorum.
- Çok geçmeden seni tekrar görmeyi umuyorum.
- Yakında seni tekrar görmeyi umarım.

- Volveré pronto.
- Vuelve enseguida.
- Voy a volver pronto.

Yakında geri döneceğim.

- ¡Te recuperarás pronto!
- Creo que te recuperarás pronto.

Bunu yakında atlatacağına inanıyorum.

Y muy pronto

Ve hemen sonra

Lo entenderás pronto

Birazdan anlayacaksınız

Te recuperarás pronto.

Yakında iyileşirsin.

Te alcanzaré pronto.

Kısa sürede sana yetişirim.

Probablemente venga pronto.

Muhtemelen yakında gelecek.

Espero verte pronto.

Sizi yakında görebilmeyi umuyorum.

Te veré pronto.

Yakında görüşürüz.

Necesitamos charlar pronto.

Kısa süre içinde konuşmalıyız.

Nos hablamos pronto.

Bir süre içinde konuşacağız.

Lo actualizaré pronto.

Onu yakında güncelleyeceğim.

Suelo levantarme pronto.

Erken kalkmaya alışkınım.

Pronto lo descubriremos.

Yakında öğreneceğiz.

Pronto será septiembre.

Yakında eylül olacak.

Deberías levantarte pronto.

Erken kalkmalısın.

Se fue pronto.

O erken gitti.

Él vendrá pronto.

O yakında gelecek.

Necesito verte pronto.

Yakında seni görmem gerekiyor.

Es demasiado pronto.

Bu çok yakın zamanda.

Todavía es pronto.

Hâlâ erken.

Tomás volverá pronto.

Tom yakında dönecek.

¡Ojalá llueva pronto!

Umarım yakında yine yağmur yağar!

Pronto estarán aquí.

Yakında burada olacaklar.

Les alcancé pronto.

Kısa sürede onların hızına yetiştim.

Pronto será Navidad.

Yakında Noel olacak.

Tom viene pronto.

Tom yakında geliyor.

Tom llegará pronto.

Tom yakında gelecek.

Pronto hicieron amistad.

Hemen arkadaş oldular.

La olvidé pronto.

Yakında onu unuttum.

Se casará pronto.

O yakında evlenecek.

Te escribo pronto.

- Yakında sana yazacağım.
- Yakında size yazacağım.

Llegas pronto, ¿no?

Sen yakında geliyorsun, değil mi?

Estará listo pronto.

Yakında hazır olacak.

Se aclarará pronto.

Yakında aydınlanacak.

Deberíamos volver pronto.

Yakında dönmüş olmamız gerek.

Pronto estarán casados.

- Onlar yakında evlenecek.
- Yakında evlenecekler.

- Puede ser que llueva pronto.
- Puede que llueva pronto.

Çok geçmeden yağmur yağabilir.

- Esto puede que cambie pronto.
- Esto podría cambiar pronto.

Bu yakında değişebilir.

- ¿Él estará aquí pronto?
- ¿Va a estar aquí pronto?

O yakında burada olacak mı?

- Espero que llueva pronto.
- Espero que tengamos lluvia pronto.

Umarım yakında biraz yağmur alırız.

- Mis ahorros se acabarán pronto.
- Pronto se me acabarán los ahorros.
- Pronto me quedaré sin ahorros.

Birikimlerim yakında tükenecek.

- Llegaste demasiado pronto.
- Has venido demasiado pronto.
- Llegaste demasiado temprano.

- Sen çok erken geldin.
- Çok erken geldin.

- ¿Crees que parará de llover pronto?
- ¿Creéis que escampará pronto?

- Yağmurun yakında duracağını düşünüyor musun?
- Sence yağmur yakında durur mu?

- Espero que te mejores pronto.
- Espero que pronto te pongas bien.
- Espero que te pongas bien pronto.

- İnşallah yakında iyileşirsin.
- Yakında iyileşeceğini umuyorum.

¡Debes ayudarla, y pronto!

Ona yardım etmelisin, ve çabucak!

Me contactaré contigo pronto.

Ben kısa sürede sizinle irtibata geçeceğim.

Parará de llover pronto.

Yakında yağmur duracaktır.

El sol saldrá pronto.

Güneş yakında doğacak.

La primavera llegará pronto.

- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.

Pronto te podrás ir.

Yakında dışarı çıkmana izin verilecektir.

Las minifaldas volverán pronto.

Mini etek yakında gelecek.

Pronto sabrás de él.

Yakında ondan haber alacaksın.

¡Oh, pronto te acostumbrarás!

Oh, yakında buna alışacaksın!

Espero te mejores pronto.

Çok geçmeden tekrar oldukça iyi olacağını umuyorum.

Su avión despegará pronto.

Onların uçakları yakında kalkacak.

Volveré de Europa pronto.

O, yakında Avrupa'dan dönecek.

Va a volver pronto.

O, yakında geri dönecek.

Pronto alcanzará a Tom.

O yakında Tom'a yetişecek.

¿Ella se recuperará pronto?

O, yakında iyileşecek mi?