Translation of "Préstame" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Préstame" in a sentence and their turkish translations:

Préstame el bolígrafo.

Kalemi bana iletin.

Préstame dinero si tienes.

Eğer sende varsa bana biraz ödünç para ver.

- Hazme caso.
- Préstame atención.

Benimle ilgilen.

Préstame tu diccionario, por favor.

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.

Por favor, préstame tu cuchillo.

Lütfen bana bıçağını ödünç ver.

- Dame una mano.
- Préstame una mano.

Bana yardım et.

Por favor, préstame este libro por unos pocos días.

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?

Por favor, préstame el libro cuando hayas terminado de leerlo.

Onu okumayı bitirdiğinde lütfen kitabı bana ödünç ver.

- Prestame tu cuchillo, por favor.
- Préstame tu cuchillo, por favor.

Lütfen, bana bıçağını ödünç ver.

- Déjame el diccionario, por favor.
- Préstame tu diccionario, por favor.

- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.