Examples of using "Poblaciones" in a sentence and their turkish translations:
Yani, bu, en savunmasız kitleleri oluşturan bir yanda
yalnızca popülasyonlarının sağlıklı olmasıyla devam edebilir,
Çiftliklerde ya da küçük kasabalarda yaşadılar.
Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,
Bu; ABD, Rusya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa
Gördüğümüz merakı, yaratıcılığı ve gelişimi ilerleten,
Dünya'da nüfusları gitgide artmakta olan düzdünyacılar
bütün dünyada insanlar hâlâ avcı-toplayıcıyken,
Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.