Translation of "Mayores" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mayores" in a sentence and their turkish translations:

- Son viejos.
- Son mayores.
- Son ancianos.
- Están mayores.

Onlar yaşlı.

- Respeta a tus mayores.
- Respetad a vuestros mayores.

Büyüklerine saygı göster.

- Él tiene tres hermanas mayores.
- Tiene tres hermanas mayores.

Onun üç ablası var.

- Tienes que respetar a tus mayores.
- Debes respetar a tus mayores.
- Tenéis que respetar a vuestros mayores.
- Debéis respetar a vuestros mayores.

- Büyüklerine saygı göstermelisin.
- Büyüklerinize karşı saygılı olmalısınız.

Y causa mayores desbordamientos?

daha da büyük taşkınlar yaratırsa?

Podrán evitar mayores catástrofes.

büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.

Tienes dos hermanos mayores.

Senin iki tane ağabeyin var.

Tengo dos hermanas mayores.

İki ablam var.

Ella tiene cinco hermanos mayores.

Onun beş ağabeyi var.

Debes respetar a los mayores.

Yaşlılara saygı duymalısınız.

Interlingua tiene cinco hermanas mayores.

Interlinguanın beş ablası vardır.

Yo tengo dos hermanos mayores.

İki tane ağabeyim var.

Ellas son mayores que Tom.

Onlar Tom'dan daha yaşlı.

Tom respeta a sus mayores.

Tom büyüklerine saygı gösterir.

Yo respeto a los mayores.

Yaşlılara saygı duyarım.

Tom tiene tres hermanas mayores.

Tom'un üç ablası vardır.

Tom tiene tres hermanos mayores.

Tom'un üç ağabeyi vardır.

Hermanas mayores de 3 a 4 años mayores que nosotros en el vecindario

mahallede bizden 3-4 yaş büyük abiler ablalar

Necesitamos mayores niveles de agilidad emocional

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

Tienes que respetar a tus mayores.

Büyüklerine saygı göstermek zorundasın.

Siempre he salido con mujeres mayores.

Her zaman yaşlı kadınlarla flört ettim.

Los niños siempre quieren hacerse mayores.

Çocuklar her zaman yetişkin olmak isterler.

Por el momento tenemos problemas mayores.

Şu anda, daha büyük sorunlarımız var.

Tom nunca sale con mujeres mayores.

Tom asla daha yaşlı kadınlarla çıkmaz.

Hay muchas estrellas mayores que nuestro sol.

Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.

Nosotros debemos mostrarle respeto a los mayores.

Yaşlı insanlara saygı göstermeliyiz.

¡Atención! Sólo para mayores de 18 años.

Dikkat! Sadece 18 yaşından büyükler içindir.

Tom y Mary son mayores que John.

Tom ve Mary, John'dan yaşça daha büyükler.

Tenemos mayores problemas de los que preocuparnos.

Endişelenecek daha büyük sorunlarımız var.

Sus padres son mayores que los míos.

Onun anne babası benimkinden daha yaşlı.

- Los jóvenes no respetan la experiencia de los mayores.
- Los jóvenes no respetan la experiencia de sus mayores.

Gençler büyüklerinin deneyimlerine saygı göstermezler.

Todas las otras ideas tenían fallas aún mayores.

Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.

Las hermanas mayores también jugaban en el vecindario.

mahalledeki abiler ablalar da oynardı

Tienen valores espirituales mucho mayores que el dinero.

Paradan çok daha büyük manevi değerleri vardır

Los jóvenes deberían ser amables con los mayores.

Gençler yaşlılara karşı kibar olmalılar.

- Tom evitó males mayores.
- Tom sólo se rasguñó.

Tom yara almadan kurtuldu.

Y ellas han engendrado las mayores religiones del mundo.

ve dünyadaki en büyük dinleri oluşturmaktadırlar.

A las personas mayores no les gusta mucha gente

eskiler bir çok kişinin hoşuna gitmez

La organización se ocupa del bienestar de los mayores.

Organizasyon yaşlıların refahı ile ilgilidir.

El hambre es una de las mayores desgracias sociales.

Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.

Todas las personas mayores necesitan alguien con quien hablar.

Tüm yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyacı var.

Les elefantes son los mayores animales terrestres vivos actualmente.

Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır.

Las personas mayores en todas las poblaciones están en riesgo,

Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,

Y uno de los mayores riesgos que enfrentamos como civilización.

karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

¿cómo pueden ser estas tecnologías aun mayores que el PIB?

Bu teknolojinin nasıl olur da GSYİH'den daha fazla olduğunu sorabilirsiniz.

¡Estoy en camino a uno de mis mayores lugares favoritos!

Şimdiye kadar en sevdiğim yerlerden birine gidiyorum!

Para los adultos mayores que pueden cuidarse a sí mismos...

Günlük yaşam aktivitelerine dikkat edebilen yaşlılar için ...

Los hombres jóvenes juegan y los hombres mayores los miran.

Genç erkekler oynar ve yaşlı erkekler izler.

Mis padres me decían que debemos respetar a los mayores.

Ailem bana yaşlılara saygı göstermemiz gerektiğini söyledi.

Es uno de los mayores festivales de música del verano.

Bu en büyük yaz müzik festivallerinden biridir.

Lincoln es una de las mayores figuras de la historia estadounidense.

- Lincoln Amerikan tarihinin en büyük isimlerinden biridir.
- Lincoln, Amerikan tarihindeki en büyük figürlerden biridir.

Los europeos son los mayores consumidores de alcohol en el mundo.

Avrupalılar dünyanın en büyük alkol tüketicileridir.

Florence Foster Jenkins fue una de las mayores sopranos del mundo.

Florence Foster Jenkins dünyanın en büyük sopranolarından biriydi.

Mis padres me dijeron que tenemos que respetar a los mayores.

Annem ve babam bana, yaşlılara saygı göstermemiz gerektiğini söyledi.

Un 35 % de los estadounidenses mayores de 45 años están crónicamente solos.

45 yaşını geçmiş Amerikalıların %35'i kronik olarak yalnız.

El Mal de Alzheimer afecta principalmente a personas mayores de 60 años.

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

Fue el comienzo de uno de los mayores robos de todos los tiempos.

Bu, şimdiye kadarki en büyük soygun alemlerinden birinin başlangıcıydı.

Noventa y cinco por ciento de los huérfanos son mayores de 5 años.

Yetimlerin yüzde doksan beşi 5 yaşından büyüktür.

Dejar que los mayores escuchen las voces de sus nietos por el teléfono.

Büyüklerinizin torunlarının seslerini telefonda duymasına izin verin.

Lancé una nueva línea de ayuda nacional en el Reino Unido para personas mayores,

Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,

Sir Francis Drake sigue siendo hoy uno de los mayores héroes navales de Inglaterra.

Sir Francis Drake günümüzde İngiltere'nin en büyük denizci kahramanlarından birisi olarak hatırlanır.

¿Cómo deberíamos cuidar de nuestros vecinos adultos mayores o con alguna condición de riesgo...

Yaşlı veya risk altındaki komşuların bakımına nasıl yaklaşmalıyız,

Brasil es muy rico; su riqueza es inmensa; el café es una de sus mayores riquezas.

Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.

Esto es porque estas tonalidades estan divididas en terceras mayores, las cuales dividen una octava en

Sebebi, bu anahtarların majör üçlülerle ayrılması, bu da demektir ki bir oktav'ı

Mucho mayores, ya que la energía de calentamiento del gas de la risa es doscientas sesenta y cinco

iki yüz altmış beş kat daha yüksek olduğu için küresel ısınma üzerindeki etkileri

Japón consta de cuatro islas mayores, más de tres mil menores, y tiene aproximadamente el área de California.

Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.

Uno de los mayores problemas en nuestra sociedad es que la gente no ve al mundo como yo lo veo.

Modern toplumun en büyük sorunlarından biri, insanların dünyayı benim gibi görmemeleri.

- Japón es una de las más grandes potencias económicas en el mundo.
- Japón es una de las mayores potencias económicas del mundo.

Japonya, dünyadaki en büyük ekonomik güçlerden biridir.