Examples of using "Peligros" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir görünür tehlike yoktu.
Öncüler birçok tehlike ile karşılaştılar.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
Tehlikeler bir maceraya zevk verir.
...usulca ağaçların arasında uçarlar.
Çocuklar tehlikeden uzak tutulmalıdır.
Bu dünya zorluklar ve tehlikelerle doludur.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
bağımlılık tehlikesi yarattığı konusunda çok iyi eğitilmesi gerekiyor.
Peki ya daha çok insan bu tehlikeye dikkat etseydi?
korku ve öfkeyle bölünmüş olan bir millet için tehlikedir.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.
Sadece çölün sıcaklığıyla ya da arazinin tehlikeleriyle de değil,