Examples of using "Ofreció" in a sentence and their turkish translations:
Bana yardım etmeyi önerdi.
O, bize yardımını önerdi.
Tom gönüllü oldu.
Tom bir özür diledi.
Başka hiç kimse yardım etmeyi önermedi.
Tom parayı bana ödünç vermeyi önerdi.
O yardım etmeyi önerdi.
Tom gönüllü olmak için çok hızlıydı.
Bana bir bira teklif etti.
O, ona yardım etmek için gönüllü oldu.
Çocuk ziyaretçiye bir çiçek sundu.
Tom hasar için ödeme yapmayı teklif etti.
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
O, ona yardım etmek için gönüllü oldu.
Tom sana bir iş önerdi, değil mi?
Ev sahibimiz bize bir içki önerdi.
Tom Mary'ye eve götürmeyi önerdi.
Tom bize yiyecek bir şey sunmadı
Tom Mary'ye bir sandalye teklif etti.
Tom Mary'ye bir içki sundu.
Mary Tom'a bir hediye önerdi.
- Tom Mary'ye bir bira önerdi.
- Tom Mary'ye bira teklif etti.
Hannibal derhal Roma kampının dışında bir muharebe teklif etti.
Tom Mary'nin ona teklif ettiği işi aldı.
Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu.
Sandra trende bana koltuğunu önerdi.
Politikacıya büyük bir rüşvet teklif etti.
Beklenebilenden daha fazlasını teklif etti.
Tom Mary'ye bir kadeh şarap sundu.
O, iyi bir hasat için şükretmedi.
Onunla birlikte toplantıya gitmek için gönüllü oldu.
Tom Mary'ye bir iş teklif etti ve o kabul etti.
Tereddütten uzak, isteyerek bana yardım etmeyi önerdi.
Tom, Mary'ye bir fincan kahve bile ikram etmedi.
Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
Asker kendi hayatı pahasına arkadaşını kurtardı.
O, bir centilmen gibi kalktı ve koltuğunu ona teklif etti.
Tom Mary'ye köpek yavrusunu bulması için yardım etmeyi önerdi.
Tom ben şehir dışındayken kedimi beslemeyi önerdi.
Koltuğunu yaşlı bir kadına önerdi.
yerine , eşler arasında uzlaşma için bir girişim teklif
Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.
O parkta idi, bir yabancı geldiğinde salıncakta oynuyordu, ve o, ona karamelini önerdi.