Examples of using "Niñito" in a sentence and their turkish translations:
Little ghetto child
Ben onu küçük bir çocuğa verdim.
Koşan küçük bir çocuk gördüm.
Küçük çocuğun bir hayali var.
Köpek küçük bir çocuğa hırladı.
Tom şimdi mutlu küçük bir çocuk.
Oğlan çocuğu, köpeğine sarıldı.
Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Küçük çocuk yetişkinlerle konuşmaya alışkın.
- Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- Çocuklar Tom'a süt kuzusu dediler.
Küçük bir çocukken hiçbir şeyden korkmazdım.