Examples of using "Meter" in a sentence and their turkish translations:
Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.
Tom belaya bulaşmak istemedi.
O, başına bela gelmesini istemiyor.
Tom hapsedilmelidir.
Burunlarını küçük çatlaklara sokabiliyorlar.
Gürültü yapamam. Bebek uyuyor.
Onun için başımız belaya girecek.
Onu yaparsam başım derde girebilir.
Bebeği yatırmam lazım.
- O çocuk dizginlemek zorunda.
- O çocuk terbiye edilmek zorundadır.
Bana yardım ettiğin için başın belaya girmeyecek.
Bunu yaparsam başım belaya girer.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
Tom başına kötü bir şey geleceğini düşünmüyor.
İşlerine karışmaya niyetim yok.
Tom'un bir bavul içine sahip olduğu her şeyi sığdırması mümkün oldu.
Sınıfta gürültü yapmamalısınız.
Çocuk gürültü yapmaya başladı.
Şaşırmış bir şekilde "Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?!" diye sordu kadın.
Onlar dikkatlice girdiler.
Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.
Ben seni öldüresiye döveceğim.
Öğretmen öğrencilerinden birini sınıfta gürültü yapmakla suçladı.