Translation of "Meg" in Turkish

- Hola Meg, ¿cómo te va?
- Hola, Meg. ¿Cómo estás?
- Hola, Meg. ¿Cómo has estado?

- Merhaba, Meg, nasılsın?
- Merhaba, Meg. Nasılsın?

Meg habla demasiado.

- Meg çok fazla konuşuyor.
- Meg çok fazla konuşur.

Meg habla mucho.

Meg çok konuşur.

- Meg consiguió muchos nuevos amigos.
- Meg hizo muchos nuevos amigos.

Meg birçok yeni arkadaş edindi.

Hola, Meg. ¿Cómo estás?

Merhaba, Meg, nasılsın?

Meg coloreó el dibujo.

Meg resmi boyadı.

Meg está preparando el desayuno.

Meg kahvaltı hazırlıyor.

Meg ni siquiera me miró.

Meg bana bakmadı bile.

Meg tiene un rostro adorable.

Meg'in güzel bir yüzü var.

- Esa mesa es demasiado pequeña para Meg.
- Ese escritorio es demasiado pequeño para Meg.

O çalışma masası Meg için çok küçük.

Meg te llamó cuando no estabas.

Sen yokken Meg seni aradı.

Meg tiene un gato como mascota.

Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.

Meg a veces fastidia a Ken.

- Meg bazen Ken'i sıkıyor.
- Meg bazen Ken'in canını sıkar.

Meg compró una lata de tomates.

Meg bir kutu domates satın aldı.

Meg es tan alta como Ken.

Meg Ken kadar uzun boylu.

Mayuko estaba leyendo y Meg pintando.

Mayuko okuyor ve Meg tablo yapıyordu.

El diminutivo de Margaret es Meg.

Margaret'e kısaca Meg denir.

Meg aceptó el plan de Ken.

Meg Ken'in planını kabul etti.

Meg siempre actúa de forma generosa.

Meg her zaman cömertçe davranıyor.

- Meg y Ken se sentaron en la banca.
- Meg y Ken se sentaron en el banco.

Meg ve Ken bankta oturdu.

Linda puede bailar tan bien como Meg.

Linda Meg kadar iyi dans edebilir.

El escritorio es demasiado chico para Meg.

Masa Meg için çok küçük.

Meg encontró un trébol de cuatro hojas.

Meg dört yapraklı yonca buldu.

Ambos, Ken y Meg, son mis amigos.

Hem Ken hem de Meg benim arkadaşlarım.

Meg era la única chica que llevaba vaqueros.

Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

Meg estaba contenta de volver a ver a Tom.

- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.

Me encontré con Meg, quien me contó las noticias.

Bana haberleri anlatan Meg ile tanıştım.