Translation of "Marchar" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Marchar" in a sentence and their turkish translations:

¿Te vas a marchar?

Gidecek misin?

- ¡Déjame marchar!
- ¡Suéltame!
- ¡Déjeme ir!

- Gitmeme izin ver.
- Bırak gideyim.

Te aconsejaría que la dejaras marchar.

Onun gitmesine izin vermenizi tavsiye ederim.

- Podemos ir.
- Podemos irnos.
- Nos podemos marchar.

Gidebiliriz.

Nuestra profesora se acaba de marchar de la universidad.

Öğretmenimiz üniversiteden yeni mezun.

- Voy a ir.
- Me voy a marchar.
- Me voy a ir.

Gidiyor olacağım.

Habiendo decidido no marchar sobre Roma, Hannibal Volvió a cruzar las montañas de los Apeninos.

Hannibal, Roma'ya yürümekten vazgeçmesinin ardından, Apenin Dağları'nın öbür tarafına geçti.

Los dos ejércitos, Vlad gana el duelo y asesina a Vladislav, luego procede a marchar sin oposición

Vlad düelloyu kazanır ve Vladislav'ı öldürür...

Dos meses más tarde, volvió a marchar hacia el norte para relevar a Badajoz, ahora sitiada por el enemigo,

İki ay sonra, şimdi düşman tarafından kuşatılmış olan Badajoz'u rahatlatmak için tekrar kuzeye yürüdü