Translation of "Jarra" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Jarra" in a sentence and their turkish translations:

Esta jarra es de hierro.

Bu kupa demirden yapılmıştır.

La jarra estaba muy pesada.

Testi çok ağırdı.

Hay unas galletas en la jarra.

- Kavanozda biraz şekerleme var.
- Kavanozda birkaç kurabiye var.

Él pidió una jarra de cerveza.

O, bir bardak bira istedi.

La mermelada viene en una jarra.

Reçel kavanozda gelir.

Ella rompió una jarra por torpeza.

- Sakarlık yüzünden bir vazo kırdı.
- Beceriksizlik yüzünden bir vazo kırdı.

¿Alguien ha visto mi jarra de cerveza?

Biri benim bira bardağımı gördü mü?

¿Dónde está la jarra amarilla de leche?

Sarı süt sürahisi nerede?

Ten cuidado de no romper esta jarra, por favor.

Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.

No hay casi nada de café en la jarra.

- Demlikte neredeyse hiç kahve kalmadı.
- Neredeyse demlikte hiç kahve yok.

¿Cuál es el valor de una jarra llena de peniques?

Peni dolu bir kavanozun değeri nedir?

Tom ocultó el arma en la jarra de galletas encima del refrigerador.

Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı.

Hágame el favor de poner una jarra con agua en mi cuarto.

Odama bir sürahi koyun lütfen.

- Hay muy poco café en la jarra.
- Casi no queda café en la cafetera.

Demlikte neredeyse hiç kahve yok.