Translation of "Ilumina" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ilumina" in a sentence and their turkish translations:

El sol ilumina el paisaje, el dolor ilumina el alma.

Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.

E ilumina las aguas superficiales.

...ve yüzey sularını aydınlatıyor.

La luna ilumina el camino.

Ay, yolu aydınlatıyor.

La luz del sol ilumina la habitación.

Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.

El amanecer ilumina el fondo del arco naranja,

Gün doğumu kemerin alt tarafını turuncuyla aydınlatır

Es un escorpión gigante del desierto. Y miren cómo todo el exoesqueleto se ilumina.

Bu tüylü bir çöl akrebi ve dış iskeletinin nasıl parladığına baksanıza.

Los Estados Unidos es el país que ilumina el mundo con sus ideales de libertad. Asesinatos políticos, golpes militares, invasiones, bombardeos y la tortura son todas ellas llevadas a cabo por los Estados Unidos, con el fin de hacer del mundo un lugar mejor.

Amerika Birleşik Devletleri özgürlük idealleri ile dünyayı aydınlatan bir ülkedir. Siyasi cinayetler, askeri darbeler, işgaller, bombalama ve işkence bütün dünyayı daha iyi bir yer yapmak için Amerika Birleşik Devletleri tarafından yürütülmektedir.