Examples of using "Hablara" in a sentence and their turkish translations:
Tom, seninle konuşmamı istedi.
Onun konuşmasını bekledim.
Keşke Fransızcayı ana dilim gibi konuşabilsem.
Tom sizinle konuşmamı istedi.
Tom daha yavaş konuşmamı istedi.
Ondan toplantıda konuşmaması rica edildi.
Tom Mary'ye John'la konuşmasını söyledi.
Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
Ona Amerikada'ki hayatından bahsetmesini istedi.
Tom seninle Fransızca konuşmamı söyledi.
O, bana daha yavaş konuşmamı rica etti.
Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.
Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.
Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.