Translation of "Gatito" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Gatito" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Ella lastimó al gatito?
- ¿Le hizo daño al gatito?

O, kedi yavrusunu incitti mi?

- Ese gatito es tan adorable.
- Ese gatito es tan mono.

O kedi yavrusu çok şirin.

El gatito quiere dormir.

Yavru kedi uyumak istiyor.

Llamé al gatito Tama.

Kedi yavrusuna Tama adını verdim.

El gatito dormía profundamente.

Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.

El gatito se murió.

Yavru kedi öldü.

Mi hija quiere un gatito.

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

Ese gatito es tan mono.

Bu kedi yavrusu çok şirin.

- Todavía no encontramos al gatito perdido.
- Todavía no hemos encontrado al gatito perdido.

Kayıp kediyi henüz bulmadık.

Todos llaman "Tora" a ese gatito.

Herkes küçük kediye Tora diyor.

El gatito está echando una siesta.

Yavru kedi kestiriyor.

Periodista: ¿Le compraste un gatito a ella?

Muhabir: Ona bir yavru kedi mi almıştınız?

Mi querido gatito desapareció hace una semana.

Sevgili küçük kedim bir hafta önce kayboldu.

El gatito está jugando bajo la lluvia.

Yavru kedi yağmurda oynuyor.

Encontramos un pobre gatito en el patio.

Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

Al final ella eligió a otro gatito.

- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.

Tom y María salvaron a un gatito huérfano.

Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.

- Llamé al gatito Tama.
- Llamé al gato "Tama".

- Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
- Ben kediye "Tama" adını verdim.

Abre la puerta para que entre mi gatito.

Kedimin girmesi için kapıyı aç.

El crío de tigre parecía ser un gran gatito.

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

Al gatito le encantaba perseguir las monedas que iban rodando.

Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.

El gatito bebió a lengüetadas la leche que puse en el platillo.

Kedi yavrusu fincan tabağına döktüğüm sütü şapırdatarak içti.

Vi a Tom el otro día. Ayudó a un gatito que se estaba ahogando en el río.

Geçen gün Tom'u gördüm. Nehirde boğulmakta olan bir kedi yavrusuna yardım ediyordu.