Translation of "Hija" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Hija" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Es Mary tu hija?
- ¿Es Mary su hija?

Mary sizin kızınız mı?

- Mary es mi hija.
- Mary es hija mía.

Mary benim kızımdır.

Tengo una hija.

Benim bir kızım var.

Eres mi hija.

Sen benim kızımsın.

La hija teje.

Kız örüyor.

- Amo la hija de ella.
- Quiero a su hija.

Onun kızını seviyorum.

- No soy tu hija.
- Yo no soy tu hija.

Ben senin kızın değilim.

- ¿Es su única hija?
- ¿Ella es tu única hija?

O senin tek kızın mı?

- ¿Cómo se llama tu hija?
- ¿Cómo se llama su hija?
- ¿Cómo se llama vuestra hija?

Kızınızın adı nedir?

- Ella tiene orgullo de su hija.
- Ella está orgullosa de su hija.
- Está orgullosa de su hija.

O, kızıyla gurur duyar.

- ¿Cuántos años tiene tu hija?
- ¿Cuál es la edad de tu hija?
- ¿Cuántos años tiene su hija?

- Kızın kaç yaşında?
- Kızınız kaç yaşında?

Reunido con su hija,

Şimdi kızıyla birlikte

Su hija es enfermera.

Onların kızı hemşire.

Esta es mi hija.

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

Mi hija fue engañada

Benim kızım aldatıldı.

Ella es mi hija.

O benim kızım.

Quiero a mi hija.

Kızımı seviyorum.

Quiero a su hija.

Kızını seviyorum.

Su hija está enferma.

Onun kızı hasta.

No tenemos una hija.

Bizim bir kızımız yok.

¿Cómo está tu hija?

- Kızın nasıl?
- Kızınız nasıl?

Él tenía una hija.

Onun bir kızı vardı.

Mi hija tiene frenillos.

Kızımın diş telleri var.

¿Dónde está tu hija?

Kızın nerede?

Tu hija es drogadicta.

- Senin kızın bir uyuşturucu bağımlısı.
- Kızınız bir uyuşturucu bağımlısı.

No tengo una hija.

Benim bir kızım yok.

- ¿Vos sos la hija de Tom?
- ¿Eres la hija de Tom?

Sen Tom'un kızı mısın?

- Estoy casado y tengo una hija.
- Estoy casada y tengo una hija.

Ben evliyim ve bir kızım var.

Incluso su esposa e hija

karısı ve kızı bile

Su hija mayor está casada.

Onun büyük kızı evlidir.

Llamaron a su hija Helen.

Onlar kızlarına Helen adını verdiler.

Estaba orgulloso de su hija.

O, kızı ile gurur duyuyordu.

Mi hija quiere un gatito.

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

Mi hija está profundamente dormida.

Kızım derin uykuda.

Tom extraña a su hija.

Tom kızını özlüyor.

Estoy jugando con mi hija.

Kızımla oynuyorum.

¡Mantente alejado de mi hija!

- Kızımdan uzak dur!
- Kızımdan uzak dur.

Tu hija es muy bonita.

Kızın çok hoş.

Ella tiene una hija pianista.

- Onun bir piyanist olan bir kızı var.
- Piyanist bir kızı var.

Está orgullosa de su hija.

O kızıyla gurur duymaktadır.

Mi hija quiere un piano.

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

Siempre quise tener una hija.

Her zaman bir kız çocuğu istedim.

Tom tiene una hija adulta.

Tom'un yetişkin bir kızı var.

Él tiene una hermosa hija.

Onun güzel bir kızı var.

Su hija no cocina bien.

Kız kardeşi iyi bir aşçı değil.

Me casé con mi hija.

Kızımı evlendirdim.

Soy la hija de Tom.

- Ben Tom'un kızıyım.
- Tom'un kızıyım.

Mi hija se llama Mary.

Kızımın adı Mary'dir.

Quiero hablar con su hija.

Kızınla konuşmak istiyorum.

Miro televisión con mi hija.

Kızımla birlikte televizyon seyrederim.

Mi hija fue al colegio.

Kızım okula gitti.

Sí, yo tengo una hija.

Evet, bir kızım var.

Mi hija tuvo una concusión.

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Mi hija está todavía trabajando.

Kızım hâlâ işte.

¿Cuántos años tiene su hija?

Kızınız kaç yaşında?

- Su hija ya no es una niña.
- Vuestra hija ya no es una niña.

- Kızın artık bir çocuk değil.
- Kızınız artık bir çocuk değildir.

- Su hija es mala para cocinar.
- A su hija se le da mal cocinar.

Onun kızı yemek pişirmede kötüdür.

- Vuestra hija ya no es una niña.
- Tu hija ya no es una niña.

Kızın artık bir kız değil.

Jane Aubrey fue mi primera hija.

Jane Aubrey benim ilk çocuğumdu.

Y su hija, la abogada reformista.

arasında bir şeylerin kızışıp kızışmadığını soruyor.

Elena está preocupada por su hija.

Helen kızı hakkında çok endişeli.

Mi hija apenas tiene quince años.

Kızım neredeyse on beş yaşındadır.

La madre despierta a su hija.

Anne kızını uyandırıyor.

Él estaba enojado con su hija.

O, kızına öfkeliydi.

Estoy dándole pecho a mi hija.

Kızımı emziriyorum.

Mi hija se casará en junio.

Kızım haziranda evlenecek.

Él tiene una hija muy linda.

Onun çok sevimli olan bir kızı var.

Quiere pasar tiempo con su hija.

O, kızıyla vakit geçirmek istiyor.

Estoy muy orgullosa de mi hija.

Kızımla çok gurur duyuyorum.

Mary es la hija de Tom.

Mary Tom'un kızıdır.

Nuestra hija única murió de cáncer.

Biricik kızımız kanserden öldü.

A mi hija le gusta Ultraman.

Kızım Ultraman'ı sever.

Ella es como mi propia hija.

O benim öz kızım gibi.

La hija se cepilla el pelo.

Kız evlat saçını fırçalar.

Ellos están orgullosos de su hija.

Onlar kızları ile gurur duyuyorlar.

Mi hija tiene un amigo imaginario.

Kızımın hayali bir arkadaşı var.

Soy la hija de Helen Cartwright.

Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım.

Tengo una hija de trece años.

13 yaşında bir kızım var.

La verdad es hija del tiempo.

Hakikat, zamanın kızıdır.