Examples of using "Estante" in a sentence and their turkish translations:
John bir kitaplık yaptı.
Kitapları raftan indirdi.
Bu kitapları kitaplığa geri taşı.
O, raftan ağır kutuyu indirdi.
Unu rafın üstüne koy.
Babam benim için bir raf yaptı.
Rafta sadece kitaplar var.
Kitabı rafa geri koy.
Lütfen kitabı rafa koy.
Raftaki her kitabı okudum.
Tom kitabı rafa koydu.
Kitabı üst rafa koy.
Bardakları dikkatlice rafa yerleştirdi.
Raftaki kitaba ulaşamayacak kadar çok kısa.
O ona raftaki birkaç kitabı gösterdi.
Raftan bir kitap alın.
Tom kazara Mary'nin en sevdiği heykelciğini rafa attı ve kırdı.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.