Examples of using "Espada" in a sentence and their turkish translations:
Bir kılıç istiyorum!
Kılıç balığı yedik.
Kılıcı bana ver.
Kılıcını çek.
Bana kılıcımı verin.
Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
Bir kılıcım yok.
Kılıçla yaşayanlar kılıçla ölürler.
Bir kılıç sahibi olmak istiyorum!
Ben kılıcımı keskinleştiriyorum.
Chris kılıcını salladı!
Ben açık açık konuşurum.
Böyle bir kılıç istiyorum!
Bir kılıcım yok.
O, bir kılıçla öldürüldü.
Senin kılıcın. Onun önemini biliyor musun?
Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.
Kalem daima kılıcı yener.
Bu kılıcın tuhaf bir tarihi var.
Kılıcın kılıfına kın denir.
ve kılıcını kırdılar.
ona bağlılık yemini etmesi için kılıcını verir.
Mary Tom'a kılıç verdi.
Kalem kılıçtan daha güçlüdür.
- Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı.
- Tom bir kaya ve sert bir yerin arasında sıkıştı.
Bir kelime ile gelen bir darbe, bir kılıçla gelenbir darbeden daha derin vurur.
yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı
Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti.
Teğmen, benim sabrım kılıcımdan daha kısadır.
Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.
- Kral Arthur'un kılıcı Excalibur, Avalon adasında dövüldü.
- Kral Arthur'un kılıcı Excalibur, Avalon adasında üretildi.
Diyor . Hardrada, zırhsız bir şekilde iki eliyle
Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli.
Efsane, onun, kılıcını tanrıların kendi ellerinden aldığını söyler.