Examples of using "Pez" in a sentence and their turkish translations:
- Bu bir balık.
- O bir balık.
- Bu bir balıktır.
Balık hâlâ canlı mı?
Bu balık hâlâ canlı mı?
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
Balık yüzebilir.
Bir balık var.
- Ben bir balık isterim.
- Bir balık istiyorum.
Kılıç balığı yedik.
Bir balık tuttum!
Bu bir balık değil.
tıpkı bu fener balığı gibi.
Bir balık yüzebilir.
O bir balık.
Şu bir balık.
Balık kötü kokuyor.
- Bir balık değil.
- O, balık değil.
Bu bir balıktır.
Bu balık büyüktür.
Kedi balığı izliyor.
Tom eskiden çok fazla içerdi.
Bu balık hâlâ canlı mı?
- Tom çok içki içer.
- Tom sünger gibi içer.
O bir balık değil.
Şu bir balık değil.
Sudan çıkmış balık.
Akvaryum balığı canlı.
Balık kaçmak istiyor.
Dün büyük bir balık yakaladım.
Tom büyük bir balık yakaladı.
Akvaryum balığı besliyorum.
Büyük balık, küçük balığı yer.
Tamam, zıpkınla balık avlamak istiyorsunuz.
Bir balık suyun dışına fırladı.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Erkek kardeşim büyük bir balık yakaladı.
Kedi, balığa bakıyor.
Hiç balık yakaladın mı?
O ne tür bir balık?
Çocuk, büyük bir balık yakaladı.
- Bu bir balık.
- O bir balık.
Şu bulut balık şeklinde.
O balık tatlı suda yaşar.
Balık temiz sudadır.
Hiç balık gördün mü?
Bu balığın rengi nedir?
- Bu onun yakaladığı balıktır.
- Bu balığı yakaladı.
Nehirde hiç balık yakaladın mı?
Tom balık gibi yüzebilir.
Kaçan balık büyük olur.
Bir balık var.
Küçük bir balık boş bir tabaktan daha iyidir.
İngilizcede bu balığa ne denilir?
Köpekbalığı, palyaço balığını kovalıyor.
Canlı balık suyun altında yüzer.
Canlı balık suyun altında yüzer.
Balık kayaların altında saklanıyor.
Onun dün yakaladığı balık hâlâ canlı.
Bu balık türü sığ sularda yaşar.
Büyük balık, küçük balığı yer.
Balığın suda su sıçrattığını gördük.
Japon balığı gibi hafızam var.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
Balık bu nehirde yaşamayı bıraktı.
Birkaç ısırık geldi, ama bir balık yakalayamadım.
Balina balık değil memelidir.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Ben suda yaşayamam. Ben balık değilim.
- Tom çok içki içer.
- Tom sünger gibi içer.
Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?
O zaman kadar o tür bir balık hiç görmemiştim.
Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece basit bir peluşum.
Tom sekiz yaşından önce bir balık gibi yüzebiliyordu.
Alabalık, bir tatlısu balık türüdür.
Su balık için neyse, hava da insan için odur.
Bu köpek ve o balık benim ama o kuş benim değil.
Ben balığı canlı tutacağım.
Erkeksiz bir kadın, bisikletsiz bir balık gibidir.
Yunus balığı bir memeliyken köpekbalığı bir balıktır.
Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.
Balık için su neyse insan için de hava odur.
Çok fazla içki içer.
ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.
O acıkmaya başladı, bu nedenle bir balık öldürmek için ırmağa küçük bir taş attı.
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
- Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
- Baca gibi sigara, sünger gibi de içki içer.