Translation of "Enviado" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Enviado" in a sentence and their turkish translations:

El archivo fue enviado.

Dosya gönderildi.

Fue enviado a Guantánamo.

O, Guantanamo'ya gönderildi.

Tom fue enviado a Irak.

Tom Irak'a görevlendirildi.

Fue enviado a las galeras.

O kadırgaya gönderildi.

No debí haber enviado ese e-mail.

O e-postayı göndermemeliydim.

Ella me ha enviado una solicitud de amistad.

O bana bir arkadaşlık isteği gönderdi.

Él fue enviado a prisión por robo armado.

Silahlı soygundan dolayı hapse gönderildi.

No recuerdo haber enviado este mensaje de texto.

O SMS'i gönderdiğimi hatırlamıyorum.

Mi madre me ha enviado un regalo de cumpleaños.

Annem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.

En vez de ir yo mismo, he enviado un mensajero.

Kendim gitmek yerine bir kurye gönderdim.

La compañía ha enviado varios agentes para tratar el asunto.

Şirket konuyu görüşmek için birkaç temsilci gönderdi.

El diccionario que compré no me ha sido enviado aún.

Satın aldığım sözlük henüz bana teslim edilmedi.

Y ese padre de 32 años fue enviado a "The Boat",

Dolayısıyla 32 yaşındaki bu baba

Fue un hombre enviado de Dios, el cual se llamaba Juan.

- Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı.

Fue enviado a la prisión por un crimen que no cometió.

İşlemediği bir suçtan dolayı hapse gönderildi.

Este proyecto de ley fue enviado al Senado para su aprobación.

Bu tasarı onay için Senatoya gönderildi.

Para ver a esa adolescente que me había enviado todos esos emojis.

bana tüm o emojileri gönderen o genç kızı görmeye gittim.

A los 15 años fue enviado a la Escuela Militar de París,

birkaç hafta önce mezun olan genç bir Napolyon Bonapart'ı kaçırarak

Pagué 2,000 yen para que el paquete fuera enviado por vía aérea.

Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.

Bill fue enviado a vivir con sus abuelos mientras su madre estudiaba enfermería.

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.

¿podría un mensaje de texto enviado a otra persona ayudarle a cambiar su salud?

bir başkasına gönderilen mesaj da onun sağlığını daha iyi hâle getirebilir mi?

Bush piensa que fue enviado por Dios para establecer la justicia en la Tierra.

Bush yeryüzünde adaleti tesis etmek Allah tarafından gönderildiğini düşünüyor.

Prueba del módulo lunar en la órbita de la Tierra, sería enviado en una misión para orbitar la

bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti

En medio de la desgracia, Lannes fue enviado como embajador en Portugal: un breve y accidentado período en el que,

ettikten sonra görevden alındı . Yarı utanç içinde, Lannes Portekiz'e büyükelçi olarak gönderildi:

- Le hemos enviado un correo electrónico con un enlace de activación.
- Te enviamos un correo electrónico con un enlace de activación.

Size bir etkinleştirme bağlantısı olan bir e-posta gönderdik.

Porque Dios no ha enviado a su Hijo al mundo para juzgar al mundo, sino para que el mundo se salve por él.

Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.

Roger Miller ingresó en el Ejército de los Estados Unidos a los diecisiete años. Fue enviado a una base militar cerca de Atlanta, Georgia.

Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.