Translation of "Dudar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dudar" in a sentence and their turkish translations:

- Ojalá dejases de dudar de mí.
- Ojalá dejaras de dudar de mí.

Keşke benden kuşkulanmaktan vazgeçsen.

Muchos empiezan a dudar de todo

Birçok insan artık kimseye inanmıyor.

Que me hace dudar y pensar: "Esperen...

beni düşündürdü, bana şunu sordurttu: "Ama dur biraz..."

Nunca se me ocurrió dudar de él.

Ondan şüphe etmek hiç aklıma gelmedi.

Dudar de sí mismo es la primera señal de inteligencia.

Kendin hakkında şüphelere sahip olmak zekanın ilk işaretidir.

Entiendo la tendencia de la mujeres a dudar de sí mismas.

Bir kadının kendinden şüphe etme eğilimini çok iyi anlıyorum.

O, podría incluso querer dudar de la ciencia climática en sí.

Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.

Si vas a dudar de todo, al menos duda de tus propias dudas.

Her şeyden şüpheleneceksen, en azından şüphenden şüphelen.